Shura tarafından hazırlanan yeni rapora göre, rüzgar ve güneş enerjisi kurulumları en az maliyetli seçenekler olarak öne çıkıyor. Çok yönlü maliyet etkin faydalar sağlayan enerji verimliliğini artırmaya yönelik politikaların, yenilenebilir enerjiyi teşvik edici ve çevreyi korumaya yönelik diğer politikalarla yönetilmesi önerilen raporda, 2030’da yenilenebilir enerjinin toplam üretimdeki payının yüzde 52’ye, rüzgar ve güneşin payının ise yüzde 30’un üzerine çıkması öngörülüyor…
Enerji dönüşümü konusunda çalışan Türkiye’nin ilk ve tek düşünce kuruluşu Shura Enerji Dönüşümü Merkezi, ‘2030 Yılına Doğru Türkiye’nin Optimum Elektrik Üretim Kapasitesi’ raporunu açıkladı. 2020- 2030 arası dönem için Türkiye’nin elektrik üretim kapasitesinin, farklı girdi ve kısıtların dikkate alındığı senaryolar ile modellenerek optimum olarak belirlenmesini amaçlayan çalışmada, farklı politika tercihlerinin enerji hedeflerine ulaşılmasında oynacağı roller ayrı ayrı bakış açılarından incelendi. Raporda ‘Tam Piyasa Odaklı’, ‘Düşük Talep’, ‘Yerli Kaynak’, ‘Karbon Maliyeti’ ve ‘Dengeli Politikalar’ olmak üzere beş farklı senaryo yer alıyor. Bu senaryolar için analiz edilen parametreler arasında sistem maliyetleri, elektrik piyasa fiyatları, dış ticaret dengesi ve karbondioksit salımları bulunuyor. Ayrıca enerji hedeflerine ulaşmak için kullanılabilecek her strateji farklı fayda ve maliyet bileşenlerini içeriyor.
Haberin devamına buradan ulaşabilirsiniz.