2 ve 3 Kasım 2020 tarihlerinde düzenlenen EIF Digital Enerji Kongresi kapsamında 3 Kasım 2020’de Hidroelektrik Enerji Oturumu düzenlendi.
Yapılan basın açıklamasına göre, sektörden büyük bir izleyici kitlesinin ilgiyle takip ettiği oturumda DSİ’den Hidroelektrik Enerji Dairesi Başkanı Mahmut Yüzer moderatörlüğü üstlendi. Hidroelektrik enerjinin ülkemiz için öneminin vurgulandığı panelde hidroelektrik enerjinin ülkemizdeki gelişimi ile 2023, 2030 ve 2040 hedefleri değerlendirilmiş ve enerji sektördeki bazı sorunlar tartışılarak bunlarla ilgili çözüm önerileri değerlendirildi. Ayrıca, sektörün önümüzdeki yıllardaki gelişim projeksiyonu, HES’lerde özelleştirmeler, rehabilitasyon ve yenilemeler, yekdem ve yerli aksam teşvikleri, santral üretim optimizasyonu gibi hususlar da oturumda ele alındı.
Domino Fuarcılıktan Kongre Direktörü Gizem Yücel’in açılış konuşmasıyla başlayan HES oturumda ilk konuşmayı Limak Hidroelektrik Santrallar Grubu Genel Müdürü Taner Ercömert yaptı. Ercömert konuşmasında öcelikle İzmir’deki depremde hayatını kaybedenlere başsağlığı, yaralılara ise acil şifa diledi. EIF Uluslararası Enerji Kongresi ve Fuarının ülkemizdeki en başarılı enerji etkinliklerinden olduğunu, sektörümüz önem arz ettiğini vurgulayarak kongrenin düzenleme komitesini, EIF & Domino Fuarcılıktan Çiğdem Dilek, Murat Dilek, Gizem Yücel ve Serdar Atılır’la kongreye emeği geçen herkesi tebrik etti.
Ülkemizde HES kurulu gücünde uygulanan ( DSİ ile ) su kullanım hakkı anlaşması yapılmak suretiyle Baraj ve HES yapımı modeliyle son yıllarda büyük bir başarı yakalandığını ve ülke HES üretim kapasitesinde 31 000 MW’a ulaşmaya az kaldığını belirtti. Bu modelde HES projeleri oldukca kısa sürelerde milli ekonomiye kazandırıldığını, örnek olarak Limak Grubunun 280 MW’lık Alkumru Barajı ve HES’iyle 428 MW’lık Çetin Barajı ve HES’ini 3 yıldan daha kısa sürelerde, 100 MW’lık Kargı Barajı ve HES’i ise yaklaşık 2 yılda tamamladığını ifade etti.
Ülkemiz elektrik üretim sektöründeki büyümenin milli kaynak ağırlıklı olarak devamından oldukça memnun olduğunu ifade eden Ercömert, “Son yıllarda ülkemizde uygulanan ve enerji ile elektrik üretiminde yenilenebilir kaynak payının artırılmasını hedefleyen dönüşüm sürecini esas alan milli enerji politikasını canı gönülden destekliyorum” dedi.
Panelde yer alan Hydrogrid CEO’su Janice Goodenough HES’lerde üretim planlama ve fiyatlama optimizasyonunun önemini vurguladı. Taner Ercömert’de konuşmasında bu hususun santral verimliliği ve karlılığı ile sonuçta projenin ekonomik fizibilitesi ve yatırım geri dönüşü için önemli olduğunu ifade ederek bu işin profesyonelce yapılmasının önemine dikkat çekti. Ülke elektrik üretiminin 2020’de 300 milyar kWh’i geçmesini, 2021’de 320 milyar kWh’e yaklaşmasını, 2023’de 375 milyar kWh’e, 2032’de ise 500 milyar kWh’e ulaşmasının öngörüldüğünü vurgulayarak günümüz itibarıyla 48 GW’a ulaşan yenilenebilir kaynaklı gücün 2021 başında 50 GW’ı, 2021 sonunda ise 52 GW’ı geçmesinin beklenildiğini de sözlerine ekleyerek günümüz itibariyle 94 GW’ı geçen ülke elektrik kurulu gücünde ise ilk hedefin 100 GW’ın geçilmesi olduğunu belirtti.
Kalkınan bir ülke olması sebebiyle ülke elektrik üretimi ve tüketiminde önümüzdeki yılllarda büyük artışlar olacağını, halen 3634 kWh olan kişi başına elektrik tüketiminde 2023’de 4000 kWh’e, 2040’da ise (halen AB üyesi ülkeler ortalaması olan) 7000 kWh’e ulaşılmasının öngörüldüğünü belirtti. 30 921 MW’lık güçle halen ülkenin en büyük milli kaynağı olan HES’lerde yerli aksam teşviğine devam edilmesinin milli sanayimiz ve ekonomimiz için gerekli gördüğünü ifade eden Ercömert, 2023, 2030 ve 2050 milli enerji hedeflerine ulaşma yolunda özel sektör yatırımlarının devam etmesi sağlanmalı ve sorunlar çözüme kavuşturulmalıdır diye konuşmasını sürdürdü. Ercömert, 2020 yılı elektrik üretiminde HES payı % 28.09 ; RES payı % 7.93 ; GES payı % 4.12 ; JES payı % 3.03 ; atık, çöp ve biyokütle % 1.75 olmak üzere yenilenebilir kaynakların toplam payının % 44.92 olduğununda altını çizdi. HES özelleştirmeleri, HES rehabilitasyonları, havza bazında işletme koordinasyonu gibi konularında yakın dönemin gündeminde olacağını da belirtti. HES’lerin dünyadaki toplam gücünün 1300 GW’ı geçtiğini ve 2030’da 1600 GW’a yaklaşılmasının planlandığını ifade etti. Hidroelektriğin, dünya ölçeğinde Yenilenebilir Enerji Geleceğinin Anahtarı olarak görüldüğünü belirten Ercömert, ülkemizin elektrik üretiminde halen kömürden sonra 2. büyük konumunda olduğunu da belirtti.
Türkiyemiz, en büyük HES kurulu gücüne sahip ülkeler listesinde Avrupa’da ise ikinci durumda olup hedefimiz 2023’e kadar Avrupa birinciliğine ulaşmaktır diyen Ercömert, 2020 yılı elektrik üretiminde HES payının halen % 28 mertebesinde olduğunu belirtti. Suyun kıymetli olduğunun altını çizen Taner Ercömert havza bazında enerji üretimi konusunda paydaşlar arasında etkin bir koordinasyonla suyun maksimum oranda kullanılması ve verimli santral işletmelerinin gerçekleştirilmesiyle ülkemizin en büyük milli kaynağı olan sudan en yüksek oranda faydanılmasında ülke menfaati vardır, diyerek havza başında DSİ, EÜAŞ, TEİAŞ, EÜD, HESİAD ve özel HES işletmecileri arasında sağlıklı ve sürekli bir bilgi/veri iletişimi, işbirliği ve koordinasyona ihtiyaç olduğunu vurguladı.
Yönetim Kurulu üyesi olarak HESİAD’da da görev alan, enerji sektörünün duayen isimlerinden Taner Ercömert, enerji ithalatına büyük miktarlarda paralar ödenen ülkemizde HES’lerin öncülüğünde kalan tüm yenilenebilir kaynaklarımız geliştirilmelidir ve ülkemizde bundan sonraki enerji yatırımlarında öncelik ve ağırlık yenilenebilir enerji kaynaklı santralların olmalıdır, devletimizden bu kapsamda sektöre desteğe ve yatırım motivasyonu sağlamaya devam etmesini ve sektörde gelecekte de güvenilir ve öngörülebilir bir yatırım/işletme ortamı tesisini arzuladıklarını belirterek konuşmasını tamamladı.