Esen ERKAN-Yazar
Enerji sektöründe doğal gaz temalı pek çok haber kaleme aldım ama yerkürenin kilometrelerce altından gelen, bu hazineyi yerinde keşfetmenin ayrı bir heyecanı var. Sibirya tundralarına ancak Dostoyevski romanlarında okuduğu kadar yakınlaşabilmiş bir hayalci; doğal gazın ne zorluklar ile gün yüzüne çıkartıldığını gözlemleme fırsatı bulan bir enerji sektörü çalışanı olarak izlenimlerimi paylaşıyorum.*
Üç günlük ziyaret için Gazprom Avia Havayollarına ait uçakla İstanbul’dan Moskova’ya, pasaport kontrollerinin ardından da ikinci uçumuz Novi Urengoy Havalimanı’na toplam 13 saate ulaşan bir yolcuğun ardından vardık. Özel mont, bot, bere ve eldivenlerin neden bu kadar elzem olduğunu anlamamız için -40 derecenin yüzümüze çarptığı o ilk temas yeterli oldu. Novi Urengoy tarihini anlatan Gazprom’un kurduğu müzeye doğru yola çıktığımızda sokakta çok fazla insan görme şansımız olmadı ama kısa süreli otobüs yolculuğunda bizler kadar soğuğa karşı kuşanmış kimseye de rastlamadım.
Novy Urengoy, 30 yılı aşkın bir sürede 120 bine yakın nüfusa ulaşmış ve bunun büyük çoğunluğunu dışarıdan gaz sahalarına çalışmaya gelenler oluşturuyor. Bölgede yaşayan yerli halk Nenetlerin zorlu hayat koşulları ile nasıl mücadele ettiklerinin kanıtı fotoğraflar, kürklerden yapılma kıyafetler, dondurulmuş hayvanlar, çadırlar ve motifler müzede sergileniyor. Bugün nüfusları 44 bin olan yerel halk, ren geyiği besliyor, balıkçılık yapıyor ve modern hayatın oldukça uzağında yaşamlarını sürdürüyor. Gezi boyunca Nenetlere rastladığımız tek yer müzedeki fotoğrafları ve eşyaları olsa da, bu ıssız buz çölünün gizli tanıklarının onlar olduğuna şüphe yok. Sahaların keşfi ile pek çoğu yerlerinden olan halkın, bu kadar zorlu bir iklimde hayatta kalma çabasına, doğal gazın keşfi ile gelen değişimin de eklendiği aklımdan geçiyor.
Gazın çıkışını takip eden yıllarda Novy Urengoy sahasına çalışmaya gelen ilk ekiplerin fotoğrafları, konteynerlardaki hayatlarından kareler, ilk doğalgaz keşfinin not düşüldüğü imzalı belgeler ile müzenin her yerinde doğalgaz tarihi yer alıyor. Rusya’nın gaz sahalarını gösteren haritalar, yerin metrelerce altındaki katmanlardan doğal gazın yolculuğunu temsil eden maketlere kadar her küçük detay ilgimizi çekiyor. Rehberimiz, ilk yıllarda sahalarda çalışanların sabaha karşı konteynerlarındaki soba sönerse donmuş saçlar ile yastıklarına yapışmış halde uyandıklarını söylediğinde şaşkınlığımız artıyor. İkinci durağımız, olan Kutup Dairesi Anıtı’na yaptığımız ziyaret ise şaşkınlığımızın temsili donma deneyimine dönüşmesine yetiyor. Kısa bir süre kutup dairesinde kalıyor fotoğraf çektirip bir daha fırsat olur da gelinir mi belli olmayan ıssızlığa hayran hayran bakıyoruz. Anıtı ziyaretimizin hoş bir hatırası olan Kutup Kaşifi Sertifikalarımız ile buraya adım atan cesur insanların Büyük Şaman tarafından korunacağı ilan edilince tebessüm etmemek elde değil. Anıtın kuzeyine geçtiğimizde artık Kuzey Kutbu’na giriyor ve Rusya’nın en büyük doğalgaz kuyularından biri olan 16. Doğalgaz Sahası’na doğru yola devam ediyoruz…