4 C
Ankara
Tuesday, December 17, 2024
spot_img

“Şebekeden Bağımsız 10 Şaşırtıcı Yenilenebilir Enerji Kaynağı”-10 Surprising Renewable Off-grid Energy Sources


Enerjinin bütünüyle temiz kaynaklardan elde edildiği ve enerjiye rahatlıkla erişilebilen sürdürülebilir bir gelecek için teknolojik arayışlar sürüyor. Geleneksel enerji kaynaklarının hem çevreyi kirletmesi hem de azalması nedeniyle alternatif çözüm önerileri ise her geçen gün artıyor. Elektriğe ulaşamayan insanların yüzde 30‘unun Asya ve Sahra bölgeleri ülkelerinde yaşadığı günümüz dünyasında, toplam 1,3 milyar insanın karanlıkta yaşamak zorunda olduğu biliniyor. 2030 yılına kadar bu sayıda ciddi oranda bir azalma beklenmese de şebekeden bağımsız (off-grid) sistemler ile aydınlık günler sağlamak, az da olsa mümkün.*

1) Yerçekimi

1) gravitylight

GravityLight, yerçekimi ile çalışan ve yaklaşık yarım saat boyunca sürekli ışık sağlayan bir lamba. Özellikle enerji erişimine sahip olmayan 3. dünya ülkeleri ve bazı gelişmekte olan ülkeler için hazırlanan sistem, pil veya güneş ışığına ihtiyaç duymadan çalışıyor. Sistem, kaya veya toprak dolu bir çantanın bir kabloya bağlantılı şekilde yavaş yavaş aşağıya dökülmesi ve potansiyel enerjinin kinetik enerjiye ardından elektrik ve ışığa dönüşmesi üzerine kurulu. 3 dünya ülkelerinin sıklıkla kullanmak zorunda oldukları gaz lambalarının aksine, yayılan hiçbir zararlı gaz çıkışı yok. Londra merkezli tasarım firması Deciwatt tarafından 2012 yılında tasarlanan GravityLight, şebekeden bağımsız enerji çözümleri teması ile Kenya’da üretim üssü kurmak için 250 bin dolarlık bir desteğin de sahibi oldu.

2) Futbol

2) futbol

Soccket adlı futbol topu ile 30 dakika boyunca futbol oynadığınızda bir lambaya 3 saatlik enerji sağlamanız mümkün. Ortalama bir futbol topuna göre ağırlığı 1 oz (28 gram) olan topla oynanan oyun, klasik futbol tekniklerini sergilemenizi de engellemiyor. İçerisinde yer alan jiroskop ile elektrik enerjisi elde edebilen Soccket, yapılacak bir futbol maçı sırasında sahip olduğu kinetik enerjiyi elektrik enerjisine dönüştürüyor. Açısal momentum korunumu prensibine dayanan jiroskop, top hareket ettikçe dönüyor ve elektrik alan oluşturarak dahili bataryasını elektrik enerjisi ile dolduruyor. Kuzey ve Güney Amerika ile Afrika’nın belirli bölgelerinde kullanılan Soccket, özellikle elektrik enerjisinin kısıtlı olduğu bölgelerdeki futbol tutkusu ile elektrik ihtiyaçlarına katkı sunmakla ünlendi.

3) Yosun

3) yosun

Bitkilere benzemesine karşın, bitkiler alemiyle yakın akraba olmayan bir grup sucul canlı olarak bilinen yosunlar (algae), aynı zamanda önemli bir biyoyakıt kaynağı. Mimar ve yaratıcı tasarımcıların işbirliği ile CloudCollective ekibi yosun çalışmalarını bir adım daha ileri taşıyarak kentsel yaşamın merkezine aldı. Bina duvarlarında yetiştirilen yosunlarla biyoyakıt üretimi sağlanıyor. Yollarda, evlerde, toplu taşıma araçlarında kurulacak olan bu tür yosun alanları ile elektrik üretmek ve elektrik üretirken havayı temizlemek mümkün. Yeşil altın olarak adlandırılan yosunların şehir ortamında yetiştirilmesindeki en büyük dezavantaj ise şimdilik oldukça pahalı olması.

4) Güneş ışığından buhar

4) buhar

Şebekeden bağımsız teknolojiler sadece elektrik üretmek için kullanılmıyor. Rice Üniversitesi’nde geliştirilen bu teknoloji, güneş ışığını çok hızlı bir şekilde ısıya dönüştüren özel tasarlanmış nano-parçacıklardan oluşuyor. Buz gibi bir suyun konsantre güneş ışığı sayesinde saniyeler içerisinde buharlaştığı bu ödüllü düzenek ile üretilen buhar, sterilizasyon için kullanılıyor. Güneş sistemleri şebeke bağlantılı değil ve kolay kullanımı ile %24 oranında bir verimlilik sunuyor.

5) Su içindeki varil

5) varil

Küçük çaplı hidro elektrik santrallerin başta doğaya ve tüm canlılara yönelik sakıncaları, Hydro Electric Barrel (HEB) adlı sistem ile çözüm buluyor. HEB, plastik bir tambur üzerinde dikkatlice ayarlanan şekillerin su yüzeyinden girmesi ve suyun yönünü ya da çok dalgalanmasını gerektirmeden hareket etmesi üzerine kurulu bir sistem. 2009 yılında geliştirilen HEB’lerin ürettiği elektrik şarjdan, buzdolabına kadar pek çok alanda kullanılabilecek güçte ve kesinlikle geleceği parlak bir buluş.

6) Hayvan dışkısı

6) hayvansal-atik

Yakıt olarak hayvansal dışkıların kullanılması elbette yeni bir olay değil; ancak kaynak çeşitlilikleri gittikçe gelişiyor. Son yıllarda ülkemizin de içerisinde bulunduğu çeşitli bölgelerde hem hayvansal atıklar ( büyük, küçükbaş hayvan ve tavuk çiftlikleri atıkları, balık işleme tesisleri atıkları) hem bitkisel atıklar (buğday, pirinç, soya vb.) yanı sıra evsel atıklar kullanılarak elektrik enerjisi üretiliyor. Bu türden araştırmaların en uç noktası ise liposuction olarak bilenen ve tıbbi müdahale ile alınan insani yağların, araçlar için güç kaynağı olabileceği distopik ama bir o kadar da olası bir zamana kadar uzanıyor.

7) Ağaçlar

agaclar

Bir ağacın içerisine yerleştirilen metal çubuk ve toprağa yerleştirilen bir iletken yardımıyla küçük ölçekli de olsa elektrik gücü elde edilebiliyor. Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) desteği ile geliştirilen en son çalışmalar ise LED ampulleri ve küçük sensörleri çalıştırmak için yeterli bir güç elde edilebileceğini açıkladı. Her ne kadar bütün elektrik gücünü ağaçlardan sağlayan bir sistem hayal edilse de belirli bir süre sonra kendi kendine yetecek elektriği üretmekte yetersiz kalan ağaçların diğer yenilenebilir kaynaklardan (güneş panelleri vb.) desteğe ihtiyacı her zaman var. Ağaçlar ciddi miktarda elektrik üretmese de enerji depolama faaliyetleri için kullanışlı olabileceklerini savunan çalışmalar da sürüyor.

8) Uçan rüzgar türbünü

8) ucan ruzgar turbini

Uçan rüzgâr türbini, kulesi olmaksızın havada duran bir rüzgâr türbin çeşidi olarak bilinir. Alçak veya yüksek irtifalarda çalışması ile ünlü olan bu sistem hemen hemen sürekli rüzgâr çekiş avantajına sahip. Bu türün en iyi örneklerinden biri olan Buoyant Airborne Turbine (BAT), 30 kilowatt saat elektrik kapasitesi ile 12 ev için yeterli gücü sağlayabiliyor. BAT’ın geliştiricileri fırtınalı havalarda rüzgarın hızından faydalanabilen 70 kilowatt saat kapasiteli yeni bir proje üzerinde çalışıyor.

9) Venturi Effect

9) venturi etkisi

INVELOX adlı sistem, Venturi Etkisi olarak bilenen ve bir sıvının hareketinin sonucu olarak kinetik enerjisi; yerçekimi etkisi altında da potansiyel enerjisi olduğuna dayanan teoriden ilham alıyor. Şebekeden bağımsız enerji üretimi sağlayan geleneksel pek çok tasarımdan çok daha güvenilir ve çok düşük rüzgar hızında bile son derece verimli çalışıyor.

10) Patlayan Göl

10) patlayan gol

Doğal felaketlerin aynı zamanda fırsatlara dönüşme ihtimalini düşünmek bile oldukça farklı bir kafa yapısı gerektiriyor. Metan ve karbondioksit gibi gazların yüzey altında ölümcül düzeylerde bulunduğu ve her an patlama tehlikesi bulunan volkanik göller ilgili planlar buna iyi bir örnek. Ruanda hükümeti, doğal felaketlerin yaşanması çok olası olan patlayan göllerinden enerji üretim santrallerinde kullanılmak üzere gaz çıkartmayı planlıyor. Sadece tek bir volkanik gölün bile Ruanda’daki elektrik üretimini 2 katına çıkarabileceği hesaplanmış olsa da, katlanılması gereken riskler çok daha fazla görünüyor.

Kaynak: Smart Villages

*”Bu yazı Enerji Panorama dergisinin Nisan 2016 tarihli sayısı için özel hazırlanmış ve yayınlanmıştır. Yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Türkiye Enerji Vakfı’na aittir. Tekrar yayınlanması halinde kaynak gösterilerek bu sayfaya aktif bağlantı sağlanması zorunludur.”

For English version: Smart Villages

Enerjinin bütünüyle temiz kaynaklardan elde edildiği ve enerjiye rahatlıkla erişilebilen sürdürülebilir bir gelecek için teknolojik arayışlar sürüyor. Geleneksel enerji kaynaklarının hem çevreyi kirletmesi hem de azalması nedeniyle alternatif çözüm önerileri ise her geçen gün artıyor. Elektriğe ulaşamayan insanların yüzde 30‘unun Asya ve Sahra bölgeleri ülkelerinde yaşadığı günümüz dünyasında, toplam 1,3 milyar insanın karanlıkta yaşamak zorunda olduğu biliniyor. 2030 yılına kadar bu sayıda ciddi oranda bir azalma beklenmese de şebekeden bağımsız (off-grid) sistemler ile aydınlık günler sağlamak, az da olsa mümkün.*

1) Yerçekimi

1) gravitylight

GravityLight, yerçekimi ile çalışan ve yaklaşık yarım saat boyunca sürekli ışık sağlayan bir lamba. Özellikle enerji erişimine sahip olmayan 3. dünya ülkeleri ve bazı gelişmekte olan ülkeler için hazırlanan sistem, pil veya güneş ışığına ihtiyaç duymadan çalışıyor. Sistem, kaya veya toprak dolu bir çantanın bir kabloya bağlantılı şekilde yavaş yavaş aşağıya dökülmesi ve potansiyel enerjinin kinetik enerjiye ardından elektrik ve ışığa dönüşmesi üzerine kurulu. 3 dünya ülkelerinin sıklıkla kullanmak zorunda oldukları gaz lambalarının aksine, yayılan hiçbir zararlı gaz çıkışı yok. Londra merkezli tasarım firması Deciwatt tarafından 2012 yılında tasarlanan GravityLight, şebekeden bağımsız enerji çözümleri teması ile Kenya’da üretim üssü kurmak için 250 bin dolarlık bir desteğin de sahibi oldu.

2) Futbol

2) futbol

Soccket adlı futbol topu ile 30 dakika boyunca futbol oynadığınızda bir lambaya 3 saatlik enerji sağlamanız mümkün. Ortalama bir futbol topuna göre ağırlığı 1 oz (28 gram) olan topla oynanan oyun, klasik futbol tekniklerini sergilemenizi de engellemiyor. İçerisinde yer alan jiroskop ile elektrik enerjisi elde edebilen Soccket, yapılacak bir futbol maçı sırasında sahip olduğu kinetik enerjiyi elektrik enerjisine dönüştürüyor. Açısal momentum korunumu prensibine dayanan jiroskop, top hareket ettikçe dönüyor ve elektrik alan oluşturarak dahili bataryasını elektrik enerjisi ile dolduruyor. Kuzey ve Güney Amerika ile Afrika’nın belirli bölgelerinde kullanılan Soccket, özellikle elektrik enerjisinin kısıtlı olduğu bölgelerdeki futbol tutkusu ile elektrik ihtiyaçlarına katkı sunmakla ünlendi.

3) Yosun

3) yosun

Bitkilere benzemesine karşın, bitkiler alemiyle yakın akraba olmayan bir grup sucul canlı olarak bilinen yosunlar (algae), aynı zamanda önemli bir biyoyakıt kaynağı. Mimar ve yaratıcı tasarımcıların işbirliği ile CloudCollective ekibi yosun çalışmalarını bir adım daha ileri taşıyarak kentsel yaşamın merkezine aldı. Bina duvarlarında yetiştirilen yosunlarla biyoyakıt üretimi sağlanıyor. Yollarda, evlerde, toplu taşıma araçlarında kurulacak olan bu tür yosun alanları ile elektrik üretmek ve elektrik üretirken havayı temizlemek mümkün. Yeşil altın olarak adlandırılan yosunların şehir ortamında yetiştirilmesindeki en büyük dezavantaj ise şimdilik oldukça pahalı olması.

4) Güneş ışığından buhar

4) buhar

Şebekeden bağımsız teknolojiler sadece elektrik üretmek için kullanılmıyor. Rice Üniversitesi’nde geliştirilen bu teknoloji, güneş ışığını çok hızlı bir şekilde ısıya dönüştüren özel tasarlanmış nano-parçacıklardan oluşuyor. Buz gibi bir suyun konsantre güneş ışığı sayesinde saniyeler içerisinde buharlaştığı bu ödüllü düzenek ile üretilen buhar, sterilizasyon için kullanılıyor. Güneş sistemleri şebeke bağlantılı değil ve kolay kullanımı ile %24 oranında bir verimlilik sunuyor.

5) Su içindeki varil

5) varil

Küçük çaplı hidro elektrik santrallerin başta doğaya ve tüm canlılara yönelik sakıncaları, Hydro Electric Barrel (HEB) adlı sistem ile çözüm buluyor. HEB, plastik bir tambur üzerinde dikkatlice ayarlanan şekillerin su yüzeyinden girmesi ve suyun yönünü ya da çok dalgalanmasını gerektirmeden hareket etmesi üzerine kurulu bir sistem. 2009 yılında geliştirilen HEB’lerin ürettiği elektrik şarjdan, buzdolabına kadar pek çok alanda kullanılabilecek güçte ve kesinlikle geleceği parlak bir buluş.

6) Hayvan dışkısı

6) hayvansal-atik

Yakıt olarak hayvansal dışkıların kullanılması elbette yeni bir olay değil; ancak kaynak çeşitlilikleri gittikçe gelişiyor. Son yıllarda ülkemizin de içerisinde bulunduğu çeşitli bölgelerde hem hayvansal atıklar ( büyük, küçükbaş hayvan ve tavuk çiftlikleri atıkları, balık işleme tesisleri atıkları) hem bitkisel atıklar (buğday, pirinç, soya vb.) yanı sıra evsel atıklar kullanılarak elektrik enerjisi üretiliyor. Bu türden araştırmaların en uç noktası ise liposuction olarak bilenen ve tıbbi müdahale ile alınan insani yağların, araçlar için güç kaynağı olabileceği distopik ama bir o kadar da olası bir zamana kadar uzanıyor.

7) Ağaçlar

agaclar

Bir ağacın içerisine yerleştirilen metal çubuk ve toprağa yerleştirilen bir iletken yardımıyla küçük ölçekli de olsa elektrik gücü elde edilebiliyor. Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) desteği ile geliştirilen en son çalışmalar ise LED ampulleri ve küçük sensörleri çalıştırmak için yeterli bir güç elde edilebileceğini açıkladı. Her ne kadar bütün elektrik gücünü ağaçlardan sağlayan bir sistem hayal edilse de belirli bir süre sonra kendi kendine yetecek elektriği üretmekte yetersiz kalan ağaçların diğer yenilenebilir kaynaklardan (güneş panelleri vb.) desteğe ihtiyacı her zaman var. Ağaçlar ciddi miktarda elektrik üretmese de enerji depolama faaliyetleri için kullanışlı olabileceklerini savunan çalışmalar da sürüyor.

8) Uçan rüzgar türbünü

8) ucan ruzgar turbini

Uçan rüzgâr türbini, kulesi olmaksızın havada duran bir rüzgâr türbin çeşidi olarak bilinir. Alçak veya yüksek irtifalarda çalışması ile ünlü olan bu sistem hemen hemen sürekli rüzgâr çekiş avantajına sahip. Bu türün en iyi örneklerinden biri olan Buoyant Airborne Turbine (BAT), 30 kilowatt saat elektrik kapasitesi ile 12 ev için yeterli gücü sağlayabiliyor. BAT’ın geliştiricileri fırtınalı havalarda rüzgarın hızından faydalanabilen 70 kilowatt saat kapasiteli yeni bir proje üzerinde çalışıyor.

9) Venturi Effect

9) venturi etkisi

INVELOX adlı sistem, Venturi Etkisi olarak bilenen ve bir sıvının hareketinin sonucu olarak kinetik enerjisi; yerçekimi etkisi altında da potansiyel enerjisi olduğuna dayanan teoriden ilham alıyor. Şebekeden bağımsız enerji üretimi sağlayan geleneksel pek çok tasarımdan çok daha güvenilir ve çok düşük rüzgar hızında bile son derece verimli çalışıyor.

10) Patlayan Göl

10) patlayan gol

Doğal felaketlerin aynı zamanda fırsatlara dönüşme ihtimalini düşünmek bile oldukça farklı bir kafa yapısı gerektiriyor. Metan ve karbondioksit gibi gazların yüzey altında ölümcül düzeylerde bulunduğu ve her an patlama tehlikesi bulunan volkanik göller ilgili planlar buna iyi bir örnek. Ruanda hükümeti, doğal felaketlerin yaşanması çok olası olan patlayan göllerinden enerji üretim santrallerinde kullanılmak üzere gaz çıkartmayı planlıyor. Sadece tek bir volkanik gölün bile Ruanda’daki elektrik üretimini 2 katına çıkarabileceği hesaplanmış olsa da, katlanılması gereken riskler çok daha fazla görünüyor.

Kaynak: Smart Villages

*”Bu yazı Enerji Panorama dergisinin Nisan 2016 tarihli sayısı için özel hazırlanmış ve yayınlanmıştır. Yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Türkiye Enerji Vakfı’na aittir. Tekrar yayınlanması halinde kaynak gösterilerek bu sayfaya aktif bağlantı sağlanması zorunludur.”

 

TENVAhttps://www.tenva.org
Türkiye Enerji Vakfı (TENVA), enerji kaynakları, teknolojileri, politikaları ve enerji piyasalarında gerçekleşmekte olan ulusal ve uluslararası gelişmelere aktif katkı sunmak için 2012 yılında faaliyetlerine başladı. Enerji sektörüne özel Türkiye'nin ilk ve tek düşünce kuruluşu olmanın verdiği ağırlıkla çalışmalarını gerçekleştiren TENVA bünyesinde; Enerji Teknolojileri ve Sürdürülebilirlik Araştırma Merkezi, Uluslararası Enerji Politikaları ve Diplomasisi Araştırma Merkezi, Enerji Piyasaları ve Düzenleyici İşlemler Araştırma Merkezi yer almaktadır. TENVA, dünya piyasalarındaki eğilimler ve politik gelişmeler dikkate alınarak; uluslararası bir bakış ve disiplinler arası bir anlayış ile sektörü ele alıyor ve bu anlayış çerçevesinde 2013 Haziran ayından bu yana aylık olarak Enerji Panorama dergisini yayınlıyor.

Benzer

Sosyal Medya

513BeğenenlerBeğen
431TakipçilerTakip Et
13,416TakipçilerTakip Et

Haber bültenimize abone ol

E-Bülten abonemiz olun, enerji sektörüne dair en güncel haberler ve duyurular her hafta e-posta adresinize gelsin.

spot_img

En Son Haberler