Yrd. Doç. Fatih Cemil ÖZBUĞDAY
Türkiye Enerji Vakfı (TENVA) Araştırma Direktörü &
Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nde Yardımcı Doçent
Elektrik piyasası geleneksel olarak dikey-bütünleşik bir yapıya sahip olup sıkı bir düzenlemeye tabi olduğundan, politika yapıcıları ve düzenleyiciler elektrik piyasasında çoğunlukla iletim veya dağıtım altyapısına erişim gibi dikey rekabet problemleri üzerine eğilmiştir. Ancak son 25 yılda elektrik piyasalarının yeniden yapılandırılması ve rekabetçi yapıya sahip organize toptan satış piyasalarının kurulmasıyla birlikte organize toptan elektrik satış piyasalarında pazar gücü ve piyasa oyuncularının stratejik davranışı gibi yatay rekabet problemleri de hem araştırmacıların hem düzenleyicilerin hem de politika yapıcılarının dikkatini çekmeyi başarmıştır.*
Organize toptan elektrik satış piyasasında sağlıklı ve rekabetçi fiyat oluşumu birçok açıdan oldukça önemlidir. Bu piyasada pazar gücünün kullanılması, kısa vadede elektrik üretimini etkin firmalardan etkin olmayan firmalara doğru kaydırarak fiyatı şişirebilir. Uzun vadede ise pazar gücünden kaynaklı şişirilmiş fiyatları referans alan firmalar yanlış yatırım kararları alabilirler. Bununla birlikte, pazar gücünden kaynaklı sağlıksız fiyat oluşumunun şebeke sıkışıklığı, sistem güvenilirliğinde problemler gibi ilave olumsuz etkileri de olabilir. Bütün bu unsurlar ekonomik etkinliği azaltmakta, toplam sosyal faydayı düşürmektedir.
Organize elektrik toptan satış piyasalarında elektrik üreticilerinin pazar gücünü kullanarak fiyatı etkilemeleri değişik yollarla mümkündür. Ancak son tahlilde elektrik üretim piyasasının yapısı ve endüstriyel organizasyonu piyasa oyuncularının stratejilerini şekillendirecektir. Örneğin, elektriğin önemli bir kısmının barajlarda üretildiği bir yapıda, en yaygın pazar gücü problemi, suyun depolanarak kapasitenin stratejik olarak azaltılmasıyla ortaya çıkabilmektedir.
Bu yazımızda organize toptan elektrik satış piyasalarında pazar gücü ve stratejik davranışa dair birkaç kitabî örnek üzerinde durarak analitik bir çerçeve sunacağız. İletim kısıtlarını göz ardı ederek sadece talep ve arzın kesişmesiyle oluşan fiyata odaklanacağız. Türkiye’deki gerçek duruma mümkün olduğunca yaklaşmak için son derece inelastik bir elektrik talep eğrisi olduğunu varsayacağız.
Örnek 1: Kapasiteyi Stratejik Olarak Azaltarak Fiyatı Artırmak
Birinci örneğimiz kapasitenin stratejik bir şekilde azaltılarak fiyatın artırılması ile alakalıdır. Burada R şirketi kapasitesinin tamamını kullanmak suretiyle 70 TL/MWh’ten elektriği arz edecek ve piyasadaki talebi karşılayacakken (kesikli kırmızı doğru ile mavi talep eğrisinin kesiştiği yerde), bilerek kapasitesini azaltmış ve onun yerine marjinal maliyetleri daha yüksek olan S, T ve U şirketleri elektrik arzını gerçekleştirerek piyasa fiyatını yukarı yönlü değiştirmişlerdir (110 TL/MWh).
Örnek 2: Yıkıcı Fiyatlama Örneği
İkinci örneğimiz ise yıkıcı fiyatlama ile ilgilidir. Normalde M, N ve P şirketlerinden daha yüksek bir marjinal maliyete sahip olan K şirketi (kırmızı kesikli çizgide görüldüğü üzere), bunların marjinal maliyetlerinin altında bir teklif vererek talebi karşılar ve pazarı kapatır. Talep edilen elektrik miktarı 100 MWh, elektriğin birim fiyatı ise 70 TL/MWh olur. Ancak normal koşullarda bu fiyatın 110 TL/MWh olması gerekmektedir. 70 TL/MWh’lik bir fiyatın marjinal maliyetlerini karşılamaması durumunda, M, N ve P firmaları eninde sonunda piyasadan çıkacaktır. M, N ve P şirketlerinin piyasadan çıkmasının ardından aşağıdaki gibi yeni bir yapı oluşabilir. Burada fiyat artık 140 TL/MWh’e çıkmış olup K Firması toptan satış piyasasının önemli bir kısmını elinde tutar hale gelmiştir. K firması pazar gücünü artırarak kullanmaya devam etmektedir. (Türkiye’de marjinal maliyetin altında fiyatlama, yıkıcı fiyatlama amacının dışında stratejik amaçla da kullanılabilmektedir. Sistem kısıtlarından ötürü “1” no’lu yük alma talimatından yararlanmak isteyen üreticiler, marjinal maliyetlerinin altında teklifler sunarak öncelikle Gün Öncesi Piyasası’nda işlem gerçekleştirebilir duruma gelebilirler.)
Üçüncü örneğimiz ise, organize toptan elektrik satış piyasasında pazar gücünün kullanılabilmesi için firmanın büyük olmasına gerek olmamasını göstermektedir. Talebin yüksek olduğu ve büyük ve etkin firmaların kapasitelerinin tamamının kullanıldığı durumlarda küçük ve etkinsiz firmalara gün doğmaktadır.
Örnek 3: Pazar Payının Yanıltıcı Olduğu Durum
Talebin yüksek olduğu ve A, B ve C firmalarının kapasitelerinin tamamını kullandığı bu örnekte, % 7,7’lik pazar payına sahip olan D firması bile verdiği teklifle piyasada fiyatın % 100 artmasına neden olabilmektedir.
Şu ana kadarki örnekler pazar gücünün tek taraflı kullanıldığı durumları açıklamaktadır. Ancak bazı durumlarda, piyasa katılımcıları ortak hareket etmek suretiyle pazar güçlerini kullanarak da fiyatlarını artırabilirler. Dördüncü örneğimiz bununla ilgilidir.
Örnek 4: Ortak Hareket Ederek Fiyatı Artırmak
Normalde piyasa fiyatı 100 TL/MWh olarak oluşacakken (kesikli kırmızı çizginin ve mavi talep eğrisinin kesiştiği yerde), O ve Ö firmaları aralarında anlaşarak fiyatı yüksek belirlemiş ve fiyatın 140 TL/MWh’e çıkmasına neden olmuşlardır.
Bu örnekler daha da çoğaltılabilir. Burada önemli olan bir nokta da rekabetçi fiyatlama yapan firmaların pazar gücünü kullanan firmaların uygulamalarından fayda elde etmeleridir (piyasadan dışlanan firmalar hariç). Dolayısıyla, rekabetçi firmaların belli durumlar dışında (yıkıcı fiyatlama gibi) diğer firmaların pazar gücünü kullanmalarına karşı olmaları için güçlü nedenleri bulunmamaktadır.
Bu yazımızda organize toptan elektrik satış piyasalarında pazar gücü ve stratejik davranışa ilişkin analitik bir çerçeve sunduk. Bir sonraki yazımızda ise söz konusu pazar gücünün gerçek hayatta nasıl saptandığı ve ne düzeyde bir piyasa problemi olduğuna ilişkin tartışmalarımıza devam edelim.