Karbon emisyonlarını azaltmak için gelişmiş ülkelerin koyduğu kurallar, gelişmekte olan ülkelerin ekonomilerine büyük yük getirecek. Çünkü bu ülkeler, enerji geçişini sağlayacak paraya sahip değil ve bir yandan da enerjiye olan talepleri artıyor. Bu gerçeğe karşın gelişmiş ülkeler, yeni kurallar, yeni standartlar belirliyor; uymayanlara da vergi koyuyor. Kısaca karşımızda yeni bir emperyalizm türü var. Yeni yeşil emperyalizm, mevcut dünya düzeninde zenginin daha zengin fakirin daha fakir olarak kalmasını garanti edecek bir illüzyondan daha öteye geçemeyecek…
İklim değişikliği, karşılaştığımız en kritik sorunlardan biri. CO2 emisyonlarını hızlı bir şekilde düşüremezsek dünyada yaşam şartları çok daha zorlu olacak. Sorunun kaynağı, emtia ve enerji için sürekli artan iştahımız. Sunulan çözümler ise dünya hakimiyetini kazanma ve başkalarını vergilendirme şansı için bir çekişme savaşından başka bir şey değil. Yeşil kavramlar masum görünebilir ancak siyasallaştırıldığında hiçbir şey masumiyetini koruyamaz.
Bilkent Enerji Politikaları Araştırmaları Merkezi tarafından hazırlanan Barış SANLI tarafından kaleme alınan yazının devamına buradan ulaşabilirsiniz.