Yeşil enerjiyi kesintisiz kullanma imkanı sunan hidrojene yönelik yatırımlar dünyada ve Türkiye’de hızla artıyor. Kearney Türkiye Direktörü Onur Okutur, hidrojenin enerji dönüşümünün merkezine oturduğunu, bu alandaki girişimlere finansman desteklerinin ortaya çıkmaya başladığını belirtti.
İş dünyasının öncelikli gündem maddeleri arasında karbon salımını azaltmanın ağırlığı her geçen gün artıyor. Karbon salımını azaltmak için enerji üretim kaynaklarını çeşitlendirmenin ön koşul olduğunu belirten Kearney Türkiye Direktörü Onur Okutur, “Bunda hidrojene de önemli bir rol düşüyor. Hidrojen karbonsuzlaşma ve net sıfır dönüşümünün anahtarlarından biri” dedi.
Hidrojenin enerjiyi karbonsuz bir şekilde depolayıp taşıma yöntemlerinden biri olduğunu ifade eden Okutur, “Her ne kadar elektrik depolama amaçlı yeni batarya teknolojileri gelişse de, hidrojen maliyeti düşük ve çevreci bir depolama çözümü olarak öne çıkıyor” değerlendirmesini yaptı.
TEŞVİK MEKANİZMALARI OLUŞTURULDU
Avrupa Birliği, ABD, Çin ve Japonya’nın hidrojen üretim kapasitelerini geliştirecek planlar hazırladığını kamuya duyurduğunu anlatan Otutur şunları söyledi: “Buna uygun teşvik mekanizmaları oluşturuldu. Bazı ülkeler vergi teşviği sağlarken bazı ülkeler Ar-Ge teşviği sağlıyor. Türkiye de de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ‘Türk Hidrojen Teknolojisi Stratejisi ve Yol Haritası’nı kısa süre önce yayınlandı. Yol Haritası’nda çok önemli vizyonlar ortaya konuldu. 2030 yılına kadar 2000 MW’lik elektrolizör kapasitesine ulaşılması hedefi konuldu. 2035 yılında 5.000 MW, 2053’te ise 70.000 MW’lik bir elektrolizör kapasitesine ulaşılması hedefleniyor.”
MALİYET DE DÜŞÜRÜLECEK
‘Türk Hidrojen Teknolojisi Stratejisi ve Yol Haritası’nda Türkiye’de yeşil hidrojen maliyetinin düşürülmesi hedefinin bulunduğunu da belirten Okutur şöyle devam etti: “Şu anda kilogramı 5-7 dolar arasında değişen yeşil hidrojen maliyetinin 2035 yılında 2.4 dolara, 2053 yılında ise 1.2 dolara düşürülmesi hedefleniyor. Yol Haritası, kamunun yanı sıra özel sektörün, başta enerji, otomotiv ve demir çelik sektörleri olmak üzere dönüşümünü öngörüyor.”
TÜRKİYE’DE DE HİDROJEN GİRİŞİMLERİ DOĞUYOR
Kearney’in Türkiye’deki müşterilerinin de aralarında bulunduğu bazı sanayi kuruluşlarının şimdiden hidrojen girişimleri başlattığı bilgisini veren Okutur, Güney Marmara’da bir ‘Hidrojen Vadisi’ projesinin hayata geçirildiğini vurguladı. Kamu ve özel sektörün bir arada yürüttüğü bu proje kapsamında pilot elektrolizör tesisi kurulması ve yeşil hidrojen üretiminin hedeflendiğini ifade eden Okutur, bu hedeflere yönelik olarak AB’den finansman desteği sağlanmasının söz konusu olduğunu da belirtti. Okutur, “Projenin Türkiye’ye yayılması için stratejik hazırlıklar sürdürülüyor” dedi. Türkiye’nin en büyük sanayi şirketi Tüpraş’ın da bu alanda önemli adımlar attığına dikkat çeken Okutur, “Tüpraş yenilenebilir enerji üretim şirketi Entek’i bünyesine katarak yeşil enerjiye erişim sağladı. Rafineri operasyonlarında ortaya çıkacak karbonun yakalanıp depolanıp kullanılması, başka ürünlere dönüştürülmesi sürecinde hidrojen kritik bir yer tutuyor” diye konuştu.
GENÇ GİRİŞİMCİLERE HİDROJEN ÖNERİSİ
Dünyanın önde gelen şirketlerinin hidrojen çalışmalarına çok büyük bütçeler ayırdığını belirten Okutur, Avrupa’daki yatırımın 2030’a kadar yaklaşık 40 milyar Euro’ya ulaşacağına dikkat çekerek, “Hidrojen alanında girişim fikri, teknoloji geliştirme çalışması olan gençlerin finansmana ulaşmakta güçlük çekmeyeceği görülüyor” dedi.
Türkiye’de de Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na bağlı Ar-Ge merkezleri ve teknokentlerde de yeni teknolojiler için gerekli teşvikler ve ödeneklerin ayrıldığını belirten Okutur, elektrolizör, yakıt hücresi, hidrojen üretimi, depolanması ve taşınması konusundaki projelerin desteklendiğini belirtti.