0.5 C
Ankara
Saturday, December 21, 2024
spot_img

Güneydoğu Avrupa için Bakü’nün Enerji Stratejisi-Baku’s Energy Strategy for Southeast Europe

Yazar: Gulmira Rzayeva[1]

Çeviri: M. Külfetoğlu

 

guneydoguarkaplan

 

Arka Plan

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in 15 Haziran’daki resmi Atina ziyaretinde enerji konuları gündemin en tepesinde: Yunanistan, Azerbaycan için Avrupa gaz pazarına bir köprü olarak ve Güney Gaz Koridoru projesi sebebiyle de bütünüyle artan bir şekilde önemli hale gelmektedir.

 

Trans-Adriyatik Boru Hattı projesi SD2 gazını İtalyan pazarına Yunanistan ve Arnavutluk üzerinden getirmek için ihaleyi almış ve Güneydoğu Avrupa hem stratejik hem de ticari açılardan değer ve önem kazanmıştır. SD gazının 3 alıcısından biri olarak Yunanistan bu projeden muazzam ölçüde fayda sağlayacaktır.

 

Ticari perspektiften Yunanistan için en büyük fayda ülkeye akacak olan 2 milyar Euro değerindeki AB kurumlarından gelmeyecek ve uluslararası finansal kuruluşlardan kredi şeklinde olmayacak yatırımdır. Bu borç krizi sonrası Yunanistan için AB yardımının ardından fazlaca önemli bir adımdır. Yunanistan ayrıca 2.000 doğrudan ve 10.000 dolaylı iş yaratımı ile finansal darboğazdan sonraki iyileşme sürecine büyük katkı sağlayacaktır.

 

Güneydoğu Gaz Koridoru projesinin ilk aşamalarından itibaren ve sonrasında İnterkonektör (Ara Bağlantı) Türkiye-Yunanistan-İtalya (ITGI) projesinin SD2 partnerleri tarafından reddedildiğinde Yunanistan temelde doğrudan bir rolü olmayan izleyici idi. Ne var ki Yunan bölgesinden geçecek Trans-Adriyatik Boru Hattı (TAP) projesi ile Yunanistan artık bir izleyici değildir ve hem politik hem de jeopolitik bir rolü vardır. Ülkenin ilk kez enerji diplomasisi stratejisi olarak takip edebileceği bir aracı vardır. Bu diplomasi her şeyden önce enerji güvenliğinin sağlanmasına, enerji sağlanan kaynakların çeşitlendirilmesine ve Yunanistan’ın tüm Güneydoğu Avrupa ülkeleri için merkezi bir bağlantı noktasına dönüştürülmesinde kullanılmalıdır.

 

Çıkarımlar

Yukarıdaki açıklamalar dikkate alındığında Yunanistan doğudan batıya giden bütün gaz için bir dikey koridor oluşturarak önemli bir rol oynayabilir. Böyle bir oluşumun desteklenmesi için yeterli altyapının geliştirilmesi hayati önemdedir. Bu noktada Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi (SOCAR) devreye girmektedir. Endüstriyel enerji değer zincirinin Yunan Milli Doğal Gaz Sistem İşleticisi (DESFA) adlı gaz iletim sistem operatörü de dahil olmak üzere her bölümünde hisseleri olan bir şirket olarak SOCAR, bir sonraki aşamada kilit roldeki itici gücü sağlayabilir.

 

Azerbaycan ve SOCAR Yunanistan’ın Güneydoğu Avrupa, Orta Avrupa ve Balkan pazarlarına alternatif kaynaklardan daha fazla gaz getirmek için gerekli altyapının sağlanması kapsamında artan rolünü tamamıyla anlamaktadır. SOCAR’ın şu an çoğunluğunun sahibi olduğu doğal gaz iletimi işletim sistemi DESFA bu bağlamda çok önemli bir rol oynayacaktır.

 

Enerji koridoru oluşturma projesinin Güney Doğu ve Orta Avrupa’daki altyapıya bağlanabilecek altyapı parçaları Trans-Adriyatik Boru Hattı, Doğu Akdeniz Boru Hattı ve Piraeus’daki Revithoussa gibi sıvılaştırılmış doğal gaz istasyonlarıdır. Yunanistan Revithoussa aracılığıyla sıvılaştırılmış doğal gaz ithalatını, terminalin yeniden gaz haline getirme kapasitesini geliştirerek artırabilir.

 

Ortak Çıkar Projesi (PCI) kapsamındaki sıvılaştırılmış doğal gaz istasyonlarının genişletilmesinin finansmanı için Avrupa Birliği zaten 160 milyon Euro sağlamayı kabul etti. Bu Yunanistan’ın daha fazla sıvılaştırılmış doğal gaz ithal etmesine olanak sağlayacaktır. Megara Körfezi’ndeki Revithoussa sıvılaştırılmış doğal gaz terminali Piraeus’un 10 deniz mili batısındadır. Terminal DESFA’ya aittir. SOCAR Aralık 2013’te özelleştirilen Yunan Gaz İletim Sistem Operatorü DESFA’nın %66 hissesini alarak yeniden gaz haline getirme istasyonunun da otomatikman sahibi haline gelmiştir.

 

Bu durum içinde SOCAR gerekli izinleri alma konusunda zorluklarla karşılaşmıştır. Bunun nedeni bir değer zincirinin hem başlangıç hem orta hem de son kısımlarında hisse sahibi olmanın AB’nin Üçüncü Enerji Paketi’nin 11. Maddesini ihlal etmesidir. Ne var ki bu durumun değiştirilemez olmadığı ortaya çıkmıştır. Yunan Hükümeti’nin bu kısıtlayıcı davranışı Azerbaycan’ın da imzalayanlar arasında olduğu Enerji Sözleşmesi’nin kurallarını ihlal ettiği kadar Azerbaycan’ın üye olmadığı Dünya Ticaret Örgütü’nün kurallarını da ihlal etmektedir.

 

Enerji Sözleşmesi ile alakalı ana konu Üçüncü Enerji Paketi’nin eğer iletim sistem operatörü AB sahipli değilse operatöre farklı kriterler empoze etmesidir ve Üçüncü Enerji Paketi ulusal, adil, eşit muamele ve en çok gözetilen ulus ilkelerini gözardı ettiği için ayrımcıdır. En güncel bilgiye göre Yunanistan Özelleştirme Komitesi SOCAR’a lisans vermeye karar vermiştir ve bir sonraki aşama Avrupa Komisyonu’nun sonuçlanması en az 2 ay süreceği tahmin edilen onayıdır. Avrupa Komisyonu’nun onayının Ağustos 2014 başlarında gelmesi beklenmektedir.

 

Revithoussa sıvılaştırılmış doğal gaz terminalinin yeniden gaz haline getirme kapasitesinin artırılması ile Bulgaristan, Makedonya ve öncelikle gereken altyapıyı kurması koşuluyla Arnavutluk’tan Yunan pazarına ek doğal gaz ithal edilebilir. Yeniden gaz haline getirilmiş doğal gaz var olan Trans-Adriyatik Boru Hattı ile ülkenin kuzey sınırlarına gönderilebilir.

 

Gazı Yunanistan’dan diğer bölgesel pazarlara özgürce gönderebilmek için Arnavutluk’taki gaz ulaşım ve dağıtım sistemi yanısıra Yunanistan ve bu ülkeler arasında interkonektör hatları kurulmalıdır. Yunanistan’ın ve diğer Güneydoğu Avrupa ülkelerinin ulusal sistemlerini bağlamak için ek yatırımlar gerekmektedir ve bu yatırımlar kolayca başarılabilir ve ekonomik olarak güç yetirilebilir düzeydedir.

 

Dikey koridor konseptinin ölçeği içinde diğer alternatifler SOCAR iletim sistem operatörü kullanılarak Yunanistan’da gerçekleştirilebilir. Bu alternatifler Yunanistan’ın kuzeyinde yer alacak ve Yunanistan’ın ulusal sistemine bağlanarak ek gaz sağlayacak yüzer bir sıvılaştırılmış doğal gaz terminali kurulmasını içermektedir.

 

Yüzer sıvılaştırılmış doğal gaz terminali aracılığıyla ithal edilmiş ek gaz iletim sistemi kullanılarak SOCAR gaz portfolyosuna eklenebilir ve bölgesel pazarlara ihraç edilebilir. Bu Yunanistan’ın enerji güvenliğini artırır ve gaz aldığı kaynakları çeşitlendirir. Şu an için Yunanistan gaz ithalatının %64’ünü tek bir sağlayıcıdan, Rusya’dan yapmaktadır.

 

Bunlara ek olarak Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’taki yeni kaynaklardan Yunanistan’a DEPA (Yunan Doğal Gaz şirketi) tarafından işletilecek Doğu Akdeniz Boru Hattı projesi ile doğal gaz ulaştırma planları vardır. Bu gaz iletim sistem operatörü ile Trans-Adriyatik Boru Hattı’na ulaştırılır ve sonra daha geniş bir ülkeler grubuna Trans-Adriyatik için planlanan interkonektörler aracılığıyla ihraç edilebilir.

 

Trans-Adriyatik yılda 10 milyar m3 için 25 yıllık üçüncü parti muafiyetine sahip olduğundan Kıbrıs’tan gelen gaz da SOCAR’ın ya da Trans-Adriyatik ortaklarının gaz ihracat portfolyosuna eklenebilir ve ortakların kendi gazı olarak gönderilebilir.

 

Buna ek olarak ortaklar tarafından imzalanmış Trans-Adriyatik Boru Hattı anlaşmasına göre gaz ulaştırma lisansı 2013’ten sonra tamamıyla SOCAR’a verilecektir. Bu anlaşma kapsamında SOCAR SD2 gazının ve Trans-Adriyatik aracılığıyla diğer kaynaklardan gelen gazın tek ulaştırıcısı olma hakkına sahip olacaktır.

 

SOCAR portfolyosuna alternatif kaynaklardan yeni gaz eklenmesi Trans-Adriyatik aracılığıyla 25 yıllık tek ulaştırıcı olan şirket için daha fazla gelir yaratır. Ayrıca belirtmeye gerek yok ki tüm bu senaryolar pazarın arz ve talep dinamiklerine dayanmaktadır. Fiyat ve fiyat oluşum mekanizmaları bu projelerin ticari hayata geçirilebilirliğini temin etmelidir.

 

Muhtemel bütün arz kaynakları ile ulaştırma altyapısının kombinasyonu ve Yunanistan’da bağlanacak dikey koridor Yunanistan’ı sağlayıcılar, ulaştırıcılar ve tüketiciler için güney, güneydoğu ve Orta Avrupa ile Balkan pazarlarının bağlantı noktası haline getirebilir.

 

SOCAR’ın da bu zincirin Yunanistan’daki son basamak projeleri de dahil olacak olacak şekilde tüm basamaklarında yer aldığı göz önünde bulundurulursa SOCAR da yukarıda açıklanan doğu-batı gaz akışı senaryolarında fayda sağlayabilir.

 

Sonuç

Güneydoğu Koridoru yukarıda tarif edilen kritik derecede önemli altyapının hayata geçirilmesi bağlamında tek bir değer zinciri olarak değerlendirilmemelidir. Güneydoğu Koridoru çok sayıda giriş ve çıkış noktası olan bir çoklu boru hattı ağı olarak görülmelidir. Bu boru hattı ağı güney, güneydoğu, Orta Avrupa ve Balkan ülkeleri için sadece enerji güvenliğini temin etmekle kalmayacak, aynı zamanda Azerbaycan’ın dev Şah Deniz doğal gaz ve yoğunlaşma alanının ikinci aşamasını geliştirmekte olan şirketler için de talep güvenliğini temin edecektir.

 

Yunan bölgesi aracılığıyla daha fazla gazı bölgesel pazara getirerek Yunanistan’ı önemli bir transit rota haline getirmek ithalat kaynaklarını acilen çeşitlendirmesi gereken ülkelere enerji güvenliği sağlayacaktır. Böylesine hassas bir bölgede enerji meseleleri politik karmaşıklıklarla doludur ve bu çıkar çatışmalarına yol açmaktadır. Ne var ki ekonomik faydalar önemli kararlar alınırken dikkatli bir şekilde hesaba katılmalıdır. Aksi durumda böyle altyapıların inşa edilmesi için uluslararası yatırım çekmek imkansız olacaktır, çünkü yatırım kararları ticari düşünceler temelinde verilmektedir.

 

Kaynak:

http://www.naturalgaseurope.com/azerbaijan-energy-strategy-southeast-europe?utm_content=buffer64e17&utm_medium=social&utm_source=twitter.com&utm_campaign=buffer.

 

[1] Bayan Gulmira Rzayeva Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı’na bağlı Stratejik Çalışmalar Merkezi’nde yüksek araştırmacıdır. Uzmanlık alanı enerji güvenliğini içeren Azerbaycan’ın enerji politikası ve Karadeniz Hazar bölgesi enerji güvenliği gibi konulardır.-“Click here for the original text”

Yazar: Gulmira Rzayeva[1]

Çeviri: M. Külfetoğlu

 

guneydoguarkaplan

 

Arka Plan

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in 15 Haziran’daki resmi Atina ziyaretinde enerji konuları gündemin en tepesinde: Yunanistan, Azerbaycan için Avrupa gaz pazarına bir köprü olarak ve Güney Gaz Koridoru projesi sebebiyle de bütünüyle artan bir şekilde önemli hale gelmektedir.

 

Trans-Adriyatik Boru Hattı projesi SD2 gazını İtalyan pazarına Yunanistan ve Arnavutluk üzerinden getirmek için ihaleyi almış ve Güneydoğu Avrupa hem stratejik hem de ticari açılardan değer ve önem kazanmıştır. SD gazının 3 alıcısından biri olarak Yunanistan bu projeden muazzam ölçüde fayda sağlayacaktır.

 

Ticari perspektiften Yunanistan için en büyük fayda ülkeye akacak olan 2 milyar Euro değerindeki AB kurumlarından gelmeyecek ve uluslararası finansal kuruluşlardan kredi şeklinde olmayacak yatırımdır. Bu borç krizi sonrası Yunanistan için AB yardımının ardından fazlaca önemli bir adımdır. Yunanistan ayrıca 2.000 doğrudan ve 10.000 dolaylı iş yaratımı ile finansal darboğazdan sonraki iyileşme sürecine büyük katkı sağlayacaktır.

 

Güneydoğu Gaz Koridoru projesinin ilk aşamalarından itibaren ve sonrasında İnterkonektör (Ara Bağlantı) Türkiye-Yunanistan-İtalya (ITGI) projesinin SD2 partnerleri tarafından reddedildiğinde Yunanistan temelde doğrudan bir rolü olmayan izleyici idi. Ne var ki Yunan bölgesinden geçecek Trans-Adriyatik Boru Hattı (TAP) projesi ile Yunanistan artık bir izleyici değildir ve hem politik hem de jeopolitik bir rolü vardır. Ülkenin ilk kez enerji diplomasisi stratejisi olarak takip edebileceği bir aracı vardır. Bu diplomasi her şeyden önce enerji güvenliğinin sağlanmasına, enerji sağlanan kaynakların çeşitlendirilmesine ve Yunanistan’ın tüm Güneydoğu Avrupa ülkeleri için merkezi bir bağlantı noktasına dönüştürülmesinde kullanılmalıdır.

 

Çıkarımlar

Yukarıdaki açıklamalar dikkate alındığında Yunanistan doğudan batıya giden bütün gaz için bir dikey koridor oluşturarak önemli bir rol oynayabilir. Böyle bir oluşumun desteklenmesi için yeterli altyapının geliştirilmesi hayati önemdedir. Bu noktada Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi (SOCAR) devreye girmektedir. Endüstriyel enerji değer zincirinin Yunan Milli Doğal Gaz Sistem İşleticisi (DESFA) adlı gaz iletim sistem operatörü de dahil olmak üzere her bölümünde hisseleri olan bir şirket olarak SOCAR, bir sonraki aşamada kilit roldeki itici gücü sağlayabilir.

 

Azerbaycan ve SOCAR Yunanistan’ın Güneydoğu Avrupa, Orta Avrupa ve Balkan pazarlarına alternatif kaynaklardan daha fazla gaz getirmek için gerekli altyapının sağlanması kapsamında artan rolünü tamamıyla anlamaktadır. SOCAR’ın şu an çoğunluğunun sahibi olduğu doğal gaz iletimi işletim sistemi DESFA bu bağlamda çok önemli bir rol oynayacaktır.

 

Enerji koridoru oluşturma projesinin Güney Doğu ve Orta Avrupa’daki altyapıya bağlanabilecek altyapı parçaları Trans-Adriyatik Boru Hattı, Doğu Akdeniz Boru Hattı ve Piraeus’daki Revithoussa gibi sıvılaştırılmış doğal gaz istasyonlarıdır. Yunanistan Revithoussa aracılığıyla sıvılaştırılmış doğal gaz ithalatını, terminalin yeniden gaz haline getirme kapasitesini geliştirerek artırabilir.

 

Ortak Çıkar Projesi (PCI) kapsamındaki sıvılaştırılmış doğal gaz istasyonlarının genişletilmesinin finansmanı için Avrupa Birliği zaten 160 milyon Euro sağlamayı kabul etti. Bu Yunanistan’ın daha fazla sıvılaştırılmış doğal gaz ithal etmesine olanak sağlayacaktır. Megara Körfezi’ndeki Revithoussa sıvılaştırılmış doğal gaz terminali Piraeus’un 10 deniz mili batısındadır. Terminal DESFA’ya aittir. SOCAR Aralık 2013’te özelleştirilen Yunan Gaz İletim Sistem Operatorü DESFA’nın %66 hissesini alarak yeniden gaz haline getirme istasyonunun da otomatikman sahibi haline gelmiştir.

 

Bu durum içinde SOCAR gerekli izinleri alma konusunda zorluklarla karşılaşmıştır. Bunun nedeni bir değer zincirinin hem başlangıç hem orta hem de son kısımlarında hisse sahibi olmanın AB’nin Üçüncü Enerji Paketi’nin 11. Maddesini ihlal etmesidir. Ne var ki bu durumun değiştirilemez olmadığı ortaya çıkmıştır. Yunan Hükümeti’nin bu kısıtlayıcı davranışı Azerbaycan’ın da imzalayanlar arasında olduğu Enerji Sözleşmesi’nin kurallarını ihlal ettiği kadar Azerbaycan’ın üye olmadığı Dünya Ticaret Örgütü’nün kurallarını da ihlal etmektedir.

 

Enerji Sözleşmesi ile alakalı ana konu Üçüncü Enerji Paketi’nin eğer iletim sistem operatörü AB sahipli değilse operatöre farklı kriterler empoze etmesidir ve Üçüncü Enerji Paketi ulusal, adil, eşit muamele ve en çok gözetilen ulus ilkelerini gözardı ettiği için ayrımcıdır. En güncel bilgiye göre Yunanistan Özelleştirme Komitesi SOCAR’a lisans vermeye karar vermiştir ve bir sonraki aşama Avrupa Komisyonu’nun sonuçlanması en az 2 ay süreceği tahmin edilen onayıdır. Avrupa Komisyonu’nun onayının Ağustos 2014 başlarında gelmesi beklenmektedir.

 

Revithoussa sıvılaştırılmış doğal gaz terminalinin yeniden gaz haline getirme kapasitesinin artırılması ile Bulgaristan, Makedonya ve öncelikle gereken altyapıyı kurması koşuluyla Arnavutluk’tan Yunan pazarına ek doğal gaz ithal edilebilir. Yeniden gaz haline getirilmiş doğal gaz var olan Trans-Adriyatik Boru Hattı ile ülkenin kuzey sınırlarına gönderilebilir.

 

Gazı Yunanistan’dan diğer bölgesel pazarlara özgürce gönderebilmek için Arnavutluk’taki gaz ulaşım ve dağıtım sistemi yanısıra Yunanistan ve bu ülkeler arasında interkonektör hatları kurulmalıdır. Yunanistan’ın ve diğer Güneydoğu Avrupa ülkelerinin ulusal sistemlerini bağlamak için ek yatırımlar gerekmektedir ve bu yatırımlar kolayca başarılabilir ve ekonomik olarak güç yetirilebilir düzeydedir.

 

Dikey koridor konseptinin ölçeği içinde diğer alternatifler SOCAR iletim sistem operatörü kullanılarak Yunanistan’da gerçekleştirilebilir. Bu alternatifler Yunanistan’ın kuzeyinde yer alacak ve Yunanistan’ın ulusal sistemine bağlanarak ek gaz sağlayacak yüzer bir sıvılaştırılmış doğal gaz terminali kurulmasını içermektedir.

 

Yüzer sıvılaştırılmış doğal gaz terminali aracılığıyla ithal edilmiş ek gaz iletim sistemi kullanılarak SOCAR gaz portfolyosuna eklenebilir ve bölgesel pazarlara ihraç edilebilir. Bu Yunanistan’ın enerji güvenliğini artırır ve gaz aldığı kaynakları çeşitlendirir. Şu an için Yunanistan gaz ithalatının %64’ünü tek bir sağlayıcıdan, Rusya’dan yapmaktadır.

 

Bunlara ek olarak Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’taki yeni kaynaklardan Yunanistan’a DEPA (Yunan Doğal Gaz şirketi) tarafından işletilecek Doğu Akdeniz Boru Hattı projesi ile doğal gaz ulaştırma planları vardır. Bu gaz iletim sistem operatörü ile Trans-Adriyatik Boru Hattı’na ulaştırılır ve sonra daha geniş bir ülkeler grubuna Trans-Adriyatik için planlanan interkonektörler aracılığıyla ihraç edilebilir.

 

Trans-Adriyatik yılda 10 milyar m3 için 25 yıllık üçüncü parti muafiyetine sahip olduğundan Kıbrıs’tan gelen gaz da SOCAR’ın ya da Trans-Adriyatik ortaklarının gaz ihracat portfolyosuna eklenebilir ve ortakların kendi gazı olarak gönderilebilir.

 

Buna ek olarak ortaklar tarafından imzalanmış Trans-Adriyatik Boru Hattı anlaşmasına göre gaz ulaştırma lisansı 2013’ten sonra tamamıyla SOCAR’a verilecektir. Bu anlaşma kapsamında SOCAR SD2 gazının ve Trans-Adriyatik aracılığıyla diğer kaynaklardan gelen gazın tek ulaştırıcısı olma hakkına sahip olacaktır.

 

SOCAR portfolyosuna alternatif kaynaklardan yeni gaz eklenmesi Trans-Adriyatik aracılığıyla 25 yıllık tek ulaştırıcı olan şirket için daha fazla gelir yaratır. Ayrıca belirtmeye gerek yok ki tüm bu senaryolar pazarın arz ve talep dinamiklerine dayanmaktadır. Fiyat ve fiyat oluşum mekanizmaları bu projelerin ticari hayata geçirilebilirliğini temin etmelidir.

 

Muhtemel bütün arz kaynakları ile ulaştırma altyapısının kombinasyonu ve Yunanistan’da bağlanacak dikey koridor Yunanistan’ı sağlayıcılar, ulaştırıcılar ve tüketiciler için güney, güneydoğu ve Orta Avrupa ile Balkan pazarlarının bağlantı noktası haline getirebilir.

 

SOCAR’ın da bu zincirin Yunanistan’daki son basamak projeleri de dahil olacak olacak şekilde tüm basamaklarında yer aldığı göz önünde bulundurulursa SOCAR da yukarıda açıklanan doğu-batı gaz akışı senaryolarında fayda sağlayabilir.

 

Sonuç

Güneydoğu Koridoru yukarıda tarif edilen kritik derecede önemli altyapının hayata geçirilmesi bağlamında tek bir değer zinciri olarak değerlendirilmemelidir. Güneydoğu Koridoru çok sayıda giriş ve çıkış noktası olan bir çoklu boru hattı ağı olarak görülmelidir. Bu boru hattı ağı güney, güneydoğu, Orta Avrupa ve Balkan ülkeleri için sadece enerji güvenliğini temin etmekle kalmayacak, aynı zamanda Azerbaycan’ın dev Şah Deniz doğal gaz ve yoğunlaşma alanının ikinci aşamasını geliştirmekte olan şirketler için de talep güvenliğini temin edecektir.

 

Yunan bölgesi aracılığıyla daha fazla gazı bölgesel pazara getirerek Yunanistan’ı önemli bir transit rota haline getirmek ithalat kaynaklarını acilen çeşitlendirmesi gereken ülkelere enerji güvenliği sağlayacaktır. Böylesine hassas bir bölgede enerji meseleleri politik karmaşıklıklarla doludur ve bu çıkar çatışmalarına yol açmaktadır. Ne var ki ekonomik faydalar önemli kararlar alınırken dikkatli bir şekilde hesaba katılmalıdır. Aksi durumda böyle altyapıların inşa edilmesi için uluslararası yatırım çekmek imkansız olacaktır, çünkü yatırım kararları ticari düşünceler temelinde verilmektedir.

 

Kaynak:

http://www.naturalgaseurope.com/azerbaijan-energy-strategy-southeast-europe?utm_content=buffer64e17&utm_medium=social&utm_source=twitter.com&utm_campaign=buffer.

 

[1] Bayan Gulmira Rzayeva Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı’na bağlı Stratejik Çalışmalar Merkezi’nde yüksek araştırmacıdır. Uzmanlık alanı enerji güvenliğini içeren Azerbaycan’ın enerji politikası ve Karadeniz Hazar bölgesi enerji güvenliği gibi konulardır.

TENVAhttps://www.tenva.org
Türkiye Enerji Vakfı (TENVA), enerji kaynakları, teknolojileri, politikaları ve enerji piyasalarında gerçekleşmekte olan ulusal ve uluslararası gelişmelere aktif katkı sunmak için 2012 yılında faaliyetlerine başladı. Enerji sektörüne özel Türkiye'nin ilk ve tek düşünce kuruluşu olmanın verdiği ağırlıkla çalışmalarını gerçekleştiren TENVA bünyesinde; Enerji Teknolojileri ve Sürdürülebilirlik Araştırma Merkezi, Uluslararası Enerji Politikaları ve Diplomasisi Araştırma Merkezi, Enerji Piyasaları ve Düzenleyici İşlemler Araştırma Merkezi yer almaktadır. TENVA, dünya piyasalarındaki eğilimler ve politik gelişmeler dikkate alınarak; uluslararası bir bakış ve disiplinler arası bir anlayış ile sektörü ele alıyor ve bu anlayış çerçevesinde 2013 Haziran ayından bu yana aylık olarak Enerji Panorama dergisini yayınlıyor.

Benzer

Sosyal Medya

513BeğenenlerBeğen
431TakipçilerTakip Et
13,416TakipçilerTakip Et

Haber bültenimize abone ol

E-Bülten abonemiz olun, enerji sektörüne dair en güncel haberler ve duyurular her hafta e-posta adresinize gelsin.

spot_img

En Son Haberler