0.6 C
Ankara
Tuesday, December 17, 2024
spot_img

ENERJİ İLE İLGİLİ KURUM VE KURULUŞLARIN YAPILANDIRILMASI

Mücahit SAV

EÜAŞ/ETKB Müşavir

1926 yılında Petrol Kanunu’nun çıkarılması, ardından maden ve elektrik ile ilgili Kuruluşların kurulması sonrası yaklaşık 100 yıldır enerjinin her alanında faaliyetler sürdürülmektedir. Enerji sektöründe hâlihazırda her bir enerji kaynağı için bir ya da birden çok Kurum veya Kuruluş bulunmaktadır. Söz konusu Kuruluşlar daha çok Kamu İktisadi Teşekkülleri (KİT) şeklinde yapılandırılmıştır.

Yaklaşık 40 yıldır süregelen enerji sektörünün serbestleşme çalışmalarında birçok Kurum, Kuruluş ve Üst Kurul kurulmuş olup, günümüzde halen yenilerinin eklenmesi ve öncekilerin de yapılandırılması devam etmektedir. Kurum ve Kuruluşların sık sık farklı Bakanlıklar arasında yer değiştirmesi, yatırımcıların bir proje için çok fazla Kurumla muhatap olması, bunların tek elde toplanmaması; zaman zaman karmaşalara neden olabilmiştir. Tüm bunların yanında her bir sektör için zaman içerisinde farklı Kurum ve Kuruluşların kurulması, sonrasında tekrar kapatılabilmesi, başka Kurumlar ile birleştirilmesi veya yeniden yapılandırılması; yatırımcıları, Kurum çalışanlarını aynı zamanda sektör çalışanlarını zor durumlarda bırakabilmiştir.

2017 yılında Türkiye cari açığının büyük bir bölümünü teşkil eden enerji ihtiyacını yerli üretimlerden karşılamak ve dışa bağımlılığı azaltarak kendi kendine yetebilen bir ülke konumuna gelmesini sağlamak için Milli Enerji ve Maden Politikası Kamuoyu ile paylaşılmıştır. Politika içerisinde yer alan sac ayaklarından ‘öngörülebilir piyasa’ ekseni ile Kamu Kurumlarının yeniden yapılandırılması düşünülmüştür. Bahsi geçen yapılandırma çalışmaları günümüzde de halen devam etmektedir.

Bu kapsamda; Enerji Bakanlığı bünyesinde yer alan Kamu Kurum ve Kuruluşları ile günümüze kadar uzanan serüvenleri şöyle olmuştur:

Elektrik ile İlgili Kurumlarının Yapılandırılması

Türkiye’de çok uzun yıllar elektrik hizmeti, dikey bütünleşik bir yapı (üretim-iletim-dağıtım aynı yapı içerisinde) olarak faaliyet gösteren Kamu Kuruluşları tarafından sunulmuştur. 1990’lı yıllarda elektrik üretim ve dağıtım faaliyetleri ayrıştırılmış, özel firmaların da sektöre katılmaları için girişimler başlatılmıştır. 2000’li yılların başında bir takım kanuni düzenlemeler ve serbestleşme adımlarıyla, elektrik sektörü bugünkü tüm faaliyetlerin ayrıştırıldığı rekabetçi modele dönüşmüştür.

Türkiye’de Kamu öncülüğündeki elektrik üretimi, Etibank’ın 1935 yılında 2805 sayılı Kanun ile kurulmasıyla başlamıştır. 1948’den itibaren, Devlet Su İşleri, İller Bankası, Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü ve Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlük’lerinin kurulmasıyla, çok sayıda termik ve hidrolik santral inşa edilerek ulusal enterkonnekte ağa bağlanılmıştır.

1970 yılında çıkarılan 1312 sayılı Kanun ile elektrik üretim, iletim, dağıtım ve ticareti Kamu’ya ait bir Kuruluş olan Türkiye Elektrik Kurumu (TEK) tarafından yürütülmüştür. Söz konusu Kanun; belediyelerin, köy birliklerinin ve bazı özel şirketlerin sahip olduğu veya işlettiği üretim, iletim ve dağıtım tesislerini TEK’e devretmek üzere 1982 tarihli 2705 sayılı Kanun ile değiştirilmiştir. Tüm bunlara ek olarak, İller Bankası’nın elektrik işlerinden sorumlu olan ilgili birimi de tüm işlevleri ve personeli ile birlikte 1986 yılında TEK’e aktarılmıştır.

Enerji sektörünü özelleştirmelere uygun hale getirmek ve AB mevzuatına uyumunu sağlamak amacıyla, 1993 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla TEK’in tüzel kişiliği sona erdirilerek, yerine Türkiye Elektrik Üretim ve İletim A.Ş. (TEAŞ) ve Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. (TEDAŞ) şirketleri kurulmuştur. TEAŞ’ın tüzel kişiliği de 2001 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla sona erdirildikten sonra, onun yerine 3 ayrı şirket, Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ), Elektrik Üretim A.Ş. (EÜAŞ) ve Türkiye Elektrik Ticaret ve Taahhüt A.Ş. (TETAŞ) kurulmuştur.

Böylelikle, sadece bir Kamu Kuruluşu tarafından gerçekleştirilmekte olan elektrik üretim, iletim, dağıtım ve ticareti faaliyetleri birbirinden ayrılmıştır. Bu yeniden yapılandırma sonucunda, lağvedilen TEAŞ’ın elektrik üretim ve iletim tesisleri sırasıyla EÜAŞ ve TEİAŞ’a devredilirken, yap-işlet-devret ve yap-işlet modelleri yoluyla inşa edilen santraller TETAŞ’a aktarılmıştır. Son olarak 2018 yılında Türkiye Elektrik Ticaret ve Taahhüt A.Ş., EÜAŞ bünyesine alınmıştır.

TEDAŞ, 21 dağıtım bölgesine ayrılarak özelleştirilmesi yapılmış olup, en son 2013 yılı itibariyle tüm bölgelerin özel sermayeli şirketlere devri gerçekleştirilmiştir.

2013 yılında revize edilen 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Enerji Piyasaları İşletme Anonim Şirketi (EPİAŞ)’nin kurulması öngörülmüş olup, 2015 yılında bu Kuruluş resmen faaliyetlerine başlamıştır.

Hidroelektrik santrallerde kullanılacak olan teçhizatların imalatının yurt içinde yapılabilmesi için 1975 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile Türkiye Elektromekanik Sanayi Genel Müdürlüğü (TEMSAN) kurulmuştur. Bir süre EÜAŞ bünyesinde bağlı ortaklık olarak hizmet veren söz konusu Kuruluş, 2007 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile EÜAŞ’ın bağlı ortaklığı statüsünden çıkarılarak İktisadi Devlet Teşekkülü şeklinde yapılandırılmıştır.

Petrol ve Maden ile İlgili Kurumlarının Yapılandırılması

Maden kaynaklarını araştırmak ve rezervlerini tespit ederek ekonomiye kazandırmak amacıyla 1935 tarihinde yayımlanan 2804 sayılı Kanun ile Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü (MTA) kurulmuştur. Merkez ve 12 Bölge Müdürlüğü (Sivas, Konya, Kızılcahamam, Malatya, İzmir, Balıkesir, Zonguldak, Kocaeli, Adana, Trabzon, Van, Diyarbakır) olarak teşkilatlanan Kuruluşun adı 1983 tarihinde “Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü’’ olarak değiştirilmiştir.

1954 yılında çıkarılan Petrol Kanunu sonrası Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı Kanunu yürürlüğe girmiştir. TPAO; mevcut petrol potansiyelinin tespiti ve üretilmesinden sorumlu olup, petrol ve doğal gaz arama, sondaj ve üretim faaliyetlerini yürütmektedir. 1984 tarihinde yayımlanan Kanun Hükmünde Kararname ile TPAO Anonim Şirket ve Bağlı Ortaklık statülerinden çıkarılarak yüzde 100 hissesi Devlete ait bir İktisadi Devlet Teşekkülü’ne dönüştürülmüştür. Ayrıca Petrol Ofisi A.Ş. (POAŞ), Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş. (BOTAŞ) ve Türkiye Petrol Rafinerileri A.Ş. (TÜPRAŞ), bağlı ortaklıklar olarak TPAO’ya bağlanmıştır. 1988 yılında TPAO tarafından Turkish Petroleum International Company (TPIC) kurulmuştur. TPAO, uzun yıllar bünyesinde tuttuğu bu şirket üzerinden hizmetlerini gerçekleştirmiştir. 2013 yılında TPIC, Bakanlar Kurulu Kararı ile BOTAŞ`a bağlanmıştır.

BOTAŞ (Boru Hatları ile Petrol Taşıma Anonim Şirketi) ise doğal gaz ve ham petrol boru hatlarının yapımı ve işletilmesi ile doğal gaz ithalatı, iletimi ve toptan satışında rol oynayan Kamu Kuruluşudur. Irak ham petrolünün İskenderun Körfezi’ne taşınmasını gerçekleştirmek üzere 1974 yılında kurulmuştur.

2017 yılında; Türkiye Petrolleri A.O. ve BOTAŞ Varlık Fonu’na devredilmiştir.

2011 yılında Petrol İşleri Genel Müdürlüğü, Bakanlık bünyesinde bağlı Kuruluş olarak kapatılmış, Bakanlık merkez teşkilatı içinde bir genel müdürlük haline getirilmiştir. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı; 2018 yılında Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun’da yapılan değişiklik ile yeniden yapılandırılmıştır. Maden İşleri Genel Müdürlüğü ile Petrol İşleri Genel Müdürlüğü; Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) adı altında birleştirilmiştir.

Kömür madenciliğiyle iştigal eden Kamu Kurumları, taş kömürü madenciliğinde Türkiye Taş Kömürü Kurumu (TTK) ve linyit madenciliğinde Türkiye Kömür İşletmeleri’dir (TKİ). Arama ve araştırma faaliyetleri ise Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) tarafından yürütülmektedir.

Yaklaşık 170-175 yıllık bir deneyime sahip olan Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu 1957 yılında TKİ olarak yapılandırılmıştır. Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK); Türkiye Kömür İşletmeleri’ne bağlı Ereğli Kömür İşletmeleri (EKİ) müessesinin, 1983 yılında ayrı bir genel müdürlüğe dönüştürülmesiyle kurulmuştur. Ancak, Zonguldak havzasında 1848 yılında başladığı kabul edilen taşkömürü madenciliğinin mirasını üstlendiği için 1848 yılında kurulduğu kabul edilir ve amblemlerinde bu yıl kullanılır. Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun kurulmasıyla, Zonguldak Kömür Havzası’ndaki işletmeler TKİ bünyesinden ayrılarak TTK bünyesine geçmiştir.

Diğer Kurumlar

1935 yılında kurulan Etibank; 1998 yılındaki yeniden yapılandırılmasıyla Eti Holding A.Ş. adını almış, 2004 yılında ise Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü adını almıştır. Eti Maden; dünyanın en büyük bor rezervlerine sahip olan Türkiye’nin bor madenini verimli yöntemlerle değerlendirip, uluslararası pazarlarda ticaretini yapmaktadır.

2003 yılında Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü (BOREN) ve 2018 yılında “Nadir Toprak Elementleri Araştırma Enstitüsü (NATEN) kurulmuştur. BOREN; Türkiye’de ve dünyada bor ürün ve teknolojilerinin geniş bir şekilde kullanımını, yeni bor ürünlerinin üretimini ve geliştirilmesini sağlamak amaçları doğrultusunda faaliyet göstermiştir. NATEN; nadir toprak elementleri ve diğer elementlere ilişkin ürünlerin kullanımı, ürün ve teknolojilerin geliştirilmesi ve üretilmesi için gerekli çalışmaları yürütmek, Kamu ve sanayi kuruluşları ile iş birliği yaparak gerekli koordinasyonu sağlamak üzere faaliyet göstermiştir.

Bu sefer 2020 yılında TAEK, BOREN ve NATEN; Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu (TENMAK) bünyesine alınarak yeniden yapılandırılmıştır. Ayrıca 2019 yılında Enerji Bakanlığı bünyesinde enerji verimliliği çalışmalarını ve çevre ile iklim konularını yürütecek olan Enerji Verimliliği ve Çevre Dairesi Başkanlığı (EVÇED) kurulmuştur.

1956 yılında 6821 sayılı Kanun ile kurulan “Atom Enerjisi Komisyonu”, 1982 yılında 2690 sayılı Kanun ile yeniden yapılandırılarak “Türkiye Atom Enerjisi Kurumu” (TAEK) olarak kurulmuştur.

Nükleer Düzenleme Kurumu (NDK) 2018 yılında kurulmuştur. Daha önce Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, tarafından yürütülen; nükleer enerji ve iyonlaştırıcı radyasyon ile ilgili düzenleme yapma, değerlendirme yetkilendirme, yaptırım ve denetleme görevleri NDK’ya verilmiştir.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), ilk önce 2001 yılında çıkarılan 4628 sayılı “Elektrik Piyasası Kanunu” ile “Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu” adı altında kurulmuş olup, daha sonra aynı yıl içerisinde çıkarılan 4646 sayılı “Doğal Gaz Piyasası Kanunu” sonrası “Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu” (EPDK) adını almıştır. 4628 sayılı Kanun; 2013 yılında 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu olarak değiştirilmiştir. EPDK; elektrik, doğal gaz, petrol ve LPG piyasalarının yapılandırılması ve bu piyasalarda bağımsız bir düzenleme ve denetimin sağlanması amaçları doğrultusunda faaliyet göstermektedir.

Sonuç

Öngörülebilir Piyasa ile elektrik, doğal gaz ve maden sektöründe TEİAŞ, BOTAŞ, TPAO ve ETİMADEN gibi Kuruluşların enerji borsasına entegre olacak şekilde yeniden yapılandırılması düşünülmüştür. Bu kapsamda, doğal gaz sektöründe piyasanın ayrıştırılması, elektrik sektöründe daha liberal bir piyasanın tesis edilmesi, etkin bir maden piyasasının oluşturulması hedeflenmiş olmasına rağmen henüz bir ilerleme kaydedilememiştir.

Bilhassa yerli ve yenilenebilir enerji kaynakları ile ilgili birçok Kuruluş bulunmaktadır. Söz konusu Kuruluşların bir kısmı farklı Bakanlıklar bünyesinde de olmaktadır. Hidrolik, rüzgâr, güneş, jeotermal, yerli kömür, petrol ve petrol türevleri ile ilgilenen çok sayıda Kamu Kurumu gösterilebilmektedir. Bu kuruluşların tek bir çatı altında toplanması, özerk olanların ayrıştırılması ve Kuruluşların kendi bünyesindeki yapılanmalarının hala devam ediyor olması projelerin hayata geçirilme sürelerini uzatmaktadır.

Tüm bunların yanında enerji ve çevre mevzuatında özellikle ikincil mevzuatın çok sayıda olması, bunların hepsinin aynı Bakanlık, Kurum veya Kuruluşlardan alınamaması, izinlerin çok ve çeşitli olması, karmaşalara neden olmaktadır. Bazı izinlerin Tarım Bakanlığı, bazılarının Enerji Bakanlığı, kiminin Kültür Bakanlığı bir kısmının da Çevre Bakanlığı bünyesindeki Kuruluşlardan alınması gerekmektedir. Söz konusu izinlerin tamamlanması yatırımcıları yormakta, işlerini zorlaştırmakta ve yatırım sürelerinin uzamasına sebep olmaktadır. Yetki karmaşasının olmaması ve bir takım karışıklıkların önüne geçilmesi için gerekirse yeniden mevzuat düzenlemeleri yapılmalıdır.

Ayrıca, Bürokraside veya Bakanlık düzeyinde oluşacak muhtemel değişiklikler sonrası, kurulan yapılar ve başlatılan projeler ile politikaların devam etmesini sağlayacak kurumsal yapıların ülkemizde oluşturulması gerekmektedir. Zira enerji sektöründe yürütülen projeler oldukça büyük ve maliyetli projelerdir. Her yapısal değişiklik sonrası başlatılan bu tür devasa ve önemli projelerin rafa kaldırılabilmesi halinde ülke ekonomisi ve çalışanlar olumsuz etkilenebilecektedir.

Kaynaklar

  1. TKİ, TTK, TPAO, EÜAŞ, TEİAŞ, BOTAŞ Sektör Raporları,
  2. ETKB, EPDK, NDK Faaliyet Raporları,
TENVAhttps://www.tenva.org
Türkiye Enerji Vakfı (TENVA), enerji kaynakları, teknolojileri, politikaları ve enerji piyasalarında gerçekleşmekte olan ulusal ve uluslararası gelişmelere aktif katkı sunmak için 2012 yılında faaliyetlerine başladı. Enerji sektörüne özel Türkiye'nin ilk ve tek düşünce kuruluşu olmanın verdiği ağırlıkla çalışmalarını gerçekleştiren TENVA bünyesinde; Enerji Teknolojileri ve Sürdürülebilirlik Araştırma Merkezi, Uluslararası Enerji Politikaları ve Diplomasisi Araştırma Merkezi, Enerji Piyasaları ve Düzenleyici İşlemler Araştırma Merkezi yer almaktadır. TENVA, dünya piyasalarındaki eğilimler ve politik gelişmeler dikkate alınarak; uluslararası bir bakış ve disiplinler arası bir anlayış ile sektörü ele alıyor ve bu anlayış çerçevesinde 2013 Haziran ayından bu yana aylık olarak Enerji Panorama dergisini yayınlıyor.

Benzer

Sosyal Medya

513BeğenenlerBeğen
431TakipçilerTakip Et
13,416TakipçilerTakip Et

Haber bültenimize abone ol

E-Bülten abonemiz olun, enerji sektörüne dair en güncel haberler ve duyurular her hafta e-posta adresinize gelsin.

spot_img

En Son Haberler