Yrd. Doç. Dr. Fatih Cemil ÖZBUĞDAY
Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi
İktisat Bölümü Öğretim Üyesi, TENVA Direktörü
Fatih Cemil Ozbugday @Twitter
Enerji piyasalarının serbestleştirilmesinde ve endüstriyel organizasyonunun dönüşümünde son aşamalardan birisi tam perakende satış rekabetine (full retail competition) geçiştir. Perakende satış rekabetinin mantığına göre, enerji tedarik piyasasında rekabetin temel kuralları işlediğinde, enerji tüketicileri piyasadaki en etkin satıcılarla eşleşecek ve onların en cazip ürünlerini keşfedecektir. Bununla birlikte, tüketicileri cezp ederek pazar paylarını artırma amacını taşıyan enerji tedarikçileri piyasaya daha cazip ve farklılaştırılmış ürünler sunma konusunda kendilerini baskı altında hissedecektir. Bütün bunların nihai sonucu ise tüketicilerin arzu ettikleri ürünler/hizmetler için etkin fiyat sinyallerinin oluştuğu bir enerji tedarik piyasasıdır. Ancak, enerji piyasalarını serbestleştirmiş ve tam tedarik rekabetini benimsemiş ülkelerde, yukarıda sözü edilen beklentiler gerçekleşmekten uzak kalmıştır.*
Enerjinin perakende satışı rekabetinden beklenen faydaların gerçekleşmemesinin temel nedeni enerji tedarik piyasalarındaki bilgisel sorunlardır (informational problems). Gerek piyasadaki tedarikçiler gerekse tüketicilerin kendileri, enerji tüketim kalıpları üzerinde tam bilgiye sahip değildir. Tüketim kalıpları hakkında eksik bilginin yanı sıra, enerji tedarik piyasalarındaki arama sürtünmeleri (search frictions) bilginin toplanmasını daha maliyetli hale getirmektedir. Bütün bunların neticesinde enerji tedarik piyasalarında yüksek düzeyde tüketici eylemsizliği (consumer inertia) görülmekte ve tedarikçiler arasında geçiş oranları düşük kalmaktadır.
Enerji tedarik piyasalarında rastlanılan bilgisel problemlerin çözümü ise akıllı altyapıdan geçmektedir. Sayaçları okumanın maliyetini azaltmak ve daha kısa zaman dilimleri için daha doğru tüketim verisi oluşturmak suretiyle akıllı sayaçlar, enerji perakendecilerinin daha yenilikçi ve tüketiciye hitap eden ürünleri ya da hizmetleri geliştirmesini mümkün kılmaktadır. Başka bir ifadeyle, yüksek kalitede daha fazla miktarda veri toplandıkça, piyasadaki katma değeri yüksek ürünlerin veya hizmetlerin de üstel bir oranda artması beklenmektedir (Valocchi vd., 2014[1]). Ürün ve hizmet çeşitliliğinin artmasının yanı sıra, talep-tepkisi (demand-response) aracılığıyla enerji verimliliğinin artması ve yenilenebilir kaynaklardan dağıtık üretimin yaygınlaşması da akıllı altyapının gelişimine önemli katkıda bulunduğu piyasadaki rekabetçi dinamikleri değiştiren unsurlar arasında değerlendirilebilir.[2]
Piyasadaki Yeni Oyuncular
Enerji piyasalarında akıllı altyapının yaygınlaşması neticesinde enerji tüketimine dair muazzam miktarda ayrıntılı verinin toplanması, enerji piyasalarının endüstriyel organizasyonunda birtakım değişikliklere yol açmıştır. Toplanan veriyi kullanarak katma-değer yaratma potansiyeli olan ancak elektrik piyasasının arz zincirinin hiçbir halkasında yer almayan yeni oyuncular ortaya çıkmıştır. Bu oyuncular, sayaç verisini kullanarak tüketiciler için bir dizi hizmet veya ürün geliştiren taraflardır (Council of European Energy Regulators, 2015[3]). Piyasadaki bu yeni oyuncular, tüketici adına hareket edebilir ya da tüketicinin enerji piyasasında veya enerji tüketiminde daha iyi seçim yapmasına yardımcı olabilir. Örneğin, bu oyuncular, enerji tüketim analizi yapmak, enerji tasarrufu konusunda danışmanlıkta bulunmak gibi katma değeri olan hizmetler sunabilir. Bunların yanı sıra bu oyuncular, dinamik fiyatlama konusunda danışmanlık sunabilir veya talep-tepkisi hizmetleri verebilir. Özetle, akıllı altyapı tarafından üretilen verinin yeni oyuncular tarafından kullanılarak piyasaya yeni ürünler ya da hizmetler sunulması, piyasadaki rekabetçi dinamikleri etkileyecektir.
Yeni Sorunlar
Tüketicilerin enerji sarfiyatı hakkında ayrıntılı bir şekilde verinin toplanması, yukarıda sözü edilen faydaların yanında bir takım yeni sorunların da gündeme gelmesine yol açmıştır. Bu sorunların başında mahremiyet gelmektedir. Bireylerin elektrik tüketim kalıpları tüketicinin kimliği, hayat tarzı, hangi saat dilimlerinde evinde olduğu gibi birçok hassas bilgiyi barındırmaktadır. Böylesi hassas bilgilerin tedarikçilere ya da şebeke operatörlerine iletimi sırasında ortaya çıkacak güvenlik zafiyeti kişisel güvenlik ile ilgili birçok problemin ortaya çıkmasına yol açabilir. Bununla birlikte, mahremiyet konusunda takıntılı olan tüketiciler, verilerini paylaşmak konusunda gönülsüz olabilir. Bu nedenlerden ötürü, akıllı sayaçlarda ve bilgi teknolojisi altyapısında güvenliğin geliştirilmesi oldukça önemlidir.
Tüketicilerin elektrik tüketimleri hakkında toplanan veri ile ilgili önemli hususlardan birisi de toplanan verinin standardizasyonunun sağlanmasıdır. Verinin standardizasyonu, piyasada şeffaflığı artırarak ve tedarikçilerin ürün veya hizmet geliştirmede etkinliklerinin artmasını sağlayarak tedarik piyasasında rekabetin canlanmasına katkıda bulunacaktır. Ancak, veri standardizasyonunun hangi otorite tarafından nasıl belirleneceği çözülmesi gereken önemli bir meseledir.
Toplanan veri ile ilgili bir başka önemli konu da verinin hangi taraflara hangi maliyetle sunulacağıdır. Bu noktada, tüketicilerin hiçbir ilave maliyetle karşılaşmadan kendi elektrik tüketim verilerine ulaşmaları esastır. Öte yandan, elektrik tüketim verilerinin tüketici dışındaki taraflarla paylaşılmasında veriyi toplayan dağıtım/sayaç operatörünün ayrımcı nitelikte olmayan bir şekilde hareket etmesi gerekmektedir. Bu bağlamda, toplanan elektrik tüketim verisinin tüketici dışındaki taraflarla ayrımcı nitelikte olmayan bir şekilde paylaşımında en önemli belirleyicilerden birisi maliyettir. Yeni ürün veya hizmet geliştirmek ve katma değer yaratmak için tüketim verisini kullanmak isteyen diğer oyuncular bu veriye erişmek için bir maliyete katlanmak zorundadır. Söz konusu maliyetin yüksek belirlenmesi, tedarik piyasasındaki potansiyel oyuncular için piyasaya giriş engelidir. Dolayısıyla, veriye erişim maliyetinin makul bir düzeyde belirlenmesi gerekmektedir. Sözü edilen bu hususların dikkate alınmaması durumunda, enerji tedarik piyasalarında rekabet otoritelerinin bile devreye girmesine yol açacak (sözleşme yapmayı reddetme veya erişim fiyatlaması gibi) rekabet problemleri ortaya çıkabilecektir.
Sonuç
Enerji tedarik piyasalarında, ihtiyaçlarının daha fazla bilincinde olan tüketiciler enerji tedarikçisi ve tarifesi seçiminde daha etkin kararlar alacaktır. Bununla birlikte, tüketicilerin elektrik tüketimi davranışları hakkında daha ayrıntılı bilgiye sahip olan piyasa katılımcıları, tüketicilerin ihtiyaçlarına ve beklentilerine uygun ürün ya da hizmetleri sunabilecektir. Sonuç olarak, akıllı altyapının unsurları, bilgisel problemleri azaltmak suretiyle enerji tedariki rekabetinin gelişimine önemli katkılarda bulunmaktadır.
[1] Valocchi, M., Juliano, J., & Schurr, A. (2014). Switching perspectives: Creating new business models for a changing world of energy. In Smart Grid Applications and Developments (pp. 165-182). Springer London.
[2] Bae, M., Kim, H., Kim, E., Chung, A. Y., Kim, H., & Roh, J. H. (2014). Toward electricity retail competition: Survey and case study on technical infrastructure for advanced electricity market system. Applied Energy, 133, 252-273.
[3] CEER (2015). CEER Advice on Customer Data Management for Better Retail Market Functioning Electricity and Gas, Ref: C14-RMF-68-03, 19 March 2015.