4 C
Ankara
Sunday, January 19, 2025
spot_img

“Elektrik Piyasası Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliği Değişiklikleri”-“Changes of Electricity Market Balancing and Settlement Regulation”

Dr. Kürşad DERİNKUYU

EPİAŞ Genel Müdür Danışmanı-TENVA Direktörü

Kürşad Derinkuyu @Twitter 

1 Haziran 2016’da Elektrik Piyasası Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliği’nde (DUY) yapılan değişiklikler ile yeni bir döneme girmiş bulunmaktayız. Bu değişikliklerin kalbinde ise gün öncesi piyasası teklif değerlendirme mekanizmasındaki değişiklikler bulunmaktadır. Teklif değerlendirmeleri yönetmelikten ayrıştırılarak “Gün Öncesi Piyasası Tekliflerin Yapısı ve Tekliflerin Değerlendirmesine İlişkin Usul ve Esaslar” metnine bağlanmaktadır.*

Hatırlanacağı üzere EPİAŞ’ta şahsım Dr. Kürşad Derinkuyu yönetiminde yerli GÖP yazılımı Ağustos 2015’de resmi olarak başlatılmış ve 18 Mart 2016’da test ortamına açılmıştı. Proje çalışanları 10’u tam zamanlı olmak üzere yaklaşık 30 kişilik alanında uzman Dr. Derinkuyu’nun liderliğinde Optimizasyon-Algoritmalar, Fatih Yazıtaş direktörlüğünde Piyasa-Tasarım ve Mustafa Kamil Ata direktörlüğünde Bilgi Teknolojileri Geliştirme Ekipleri’nden oluşmaktadır. Özverili ve yoğun bir mesainin altından kullanıcı dostu modern bir tasarım ve esnek bir yazılım hayata geçirilmiş oldu. Yeni değişikliklere hızlı bir şekilde adapte olabilen bu yazılım ile 1 Haziran 2016’da %100 yerli yazılıma geçişimiz hayırlara vesile olsun. Bu projede emeği geçen herkesin ellerine sağlık.

Peki bütün bu yenilikler piyasa açısından ne anlama geliyor, kısaca bunları inceleyelim. (Ayrıntılı eğitimler hem EPİAŞ tarafında hem de EPDK tarafında ihtiyaç duyuldukça verilmekte ve verilmeye de devam etmektedir.) Yeni usul ve esasları incelediğimizde optimizasyonda kullanılan amaç fonksiyonu, blok ve esnek tekliflerin kabul ve red edilme şartları ile fark tutarının paylaştırılması ana başlıkları oluşturmaktadır. Teminat mekanizması prosedüre bağlansa da ilk etapta büyük bir değişiklik beklenmemektedir. Yeni sistemin oturması ile Tip 1 ve Tip 2 (sistemin ve katılımcının üzerindeki risk ve teminat yükleri) hata miktarını enazlayacak şekilde yeni bir optimizasyon/algoritma üzerinde çalışmalar devam etmektedir. Ancak teminat mekanizması konuyu dağıtacağı gerekçesi ile bugünkü yazımızın konusu değildir.

Amaç fonksiyonuna baktığımızda 3 tanımın geldiğini görüyoruz: Üretici Fazlası, Tüketici Fazlası ve Günlük Toplam Fazla. Üreticinin Fazlası, bir katılımcının eşleştirme sonucu oluşan satış miktarı karşılığı alacağı tutar ile bu miktarı satmak için piyasaya teklif ettiği tutar arasındaki farkı ifade ederken, Tüketicinin Fazlası, bir katılımcının eşleştirme sonucu oluşan alış miktarı için piyasaya teklif ettiği tutar ile bu miktarı almak için ödeyeceği tutar arasındaki farkı belirtmektedir. Günlük Toplam Fazla ise bu iki eşleştirme sonucu oluşan üreticilerin ve tüketicilerin fazlalarının günlük toplamını işaret etmektedir. Bu tanımlar ile birlikte aslında uluslararası literatürde geçen ve dış piyasalarda genelgeçer amaç fonksiyonu olarak kullanılan Social Welfare (Sosyal Fayda) terimi Günlük Toplam Fazla ifadesi ile bizim de düzenlemelerimize girmiş oldu. Artık optimizasyon modeli bu fonksiyonu ençoklamak (maksimize etmek) amacını hedefliyor olacak.

Örneklemek gerekir ise mesela 100 TL/MWh PTF’nin çıktığı bir saatte 60 TL/MWh’den 200 MWh satış yapmak isteyen bir üretici (100-60)X200=8000 TL istediğinin üzerinde kazanç elde etmiş iken, aynı şekilde 150 TL/MWh’den 70 MWh alış yapmak isteyen bir tüketici (150-100)X70= 3500 TL daha az ödemiş bulunmaktadır. Aslında etkin bir piyasada teklifler marjinal maliyetler üzerinden verildiğinden aynı zamanda bu kazançlar üretici ve tüketicilerin karına tekabül etmektedir. Bütün üretici ve tüketicileri bu şekilde topladığımızda ise piyasanın elde ettiği toplam kazancı yani Günlük Toplam Fazlayı (Social Welfare) elde etmekteyiz.

duy-1

Bir diğer değişiklik blok ve esnek tekliflerin değerlendirmesinde yaşanmaktadır. Blok tekliflere baktığımızda ise optimizasyon modeli blok satış teklifinin fiyatının bloğun kapsadığı saat dilimleri için hesaplanan NPTF’lerin aritmetik ortalamasına eşit ya da ortalamasından düşük olduğu durumlarda kabul edildiği, yüksek olduğu durumlarda kabul edilebileceği ve blok alış teklifinin fiyatının bloğun kapsadığı saat dilimleri için hesaplanan NPTF’lerin aritmetik ortalamasına eşit ya da ortalamasından yüksek olduğu durumlarda kabul edildiği, düşük olduğu durumlarda kabul edilebileceği, şekilde hesaplama yapar.

Önceki modelin aksine artık ilgili ortalama fiyatın altındaki satış blokuna ve üstündeki alış blokuna kabul garantisi geldiğini görmekteyiz. Eski modelde ortalama fiyatın altındaki bir satış bloku reddedilebilirken üstündeki bir blok da fark tutarı ödenerek kabul edilebiliyordu. Bu durum, pek çok tartışmayı da beraberinde getiriyordu. Bunun yerine artık fiyata duyarlı kabul garantisi ile bu sorunun üstesinden gelindiği anlaşılmaktadır. (Kabul garantisinin dışında kalan istisnalar ise arz veya talep yetersizliği ile ilişkilendirilmiş bloklardır.) Şekil 2, yeni ve eski sistemleri satış blokları özelinde göstermektedir.

Bilindiği üzere ideal durum satış bloku için altı kabul ederken üstü reddetmektir ancak gerçek veriler ile bu sonucu her zaman elde etmek matematiksel olarak mümkün değildir. Gerçek veriler ile ideal durumun oluşma olasılığı ise ülkemiz piyasası için 1/7’dir. İdeal durumun her zaman oluşmayacağına örnek vermek gerekir ise 100TL/MWh saatten satılmak istenen bir blok rededildiğinde ortalama fiyat 105 TL iken kabul edildiğinde 95 TL oluyor ise (geri kalan herşey sabit varsayımı altında) bu blok kabul mü red mi edilmelidir? Geçmiş sistemde her ikisi de mümkün iken, yeni sistemde sorunun cevabı artık kabul edilmelidir olmuştur. Böylece eski sistemde piyasa oyuncuları cevabın doğruluğu ya da yanlışlığı hakkında bilgi sahibi olamıyor iken artık cevabın doğruluğu piyasa oyuncuları tarafından da teyit edilebilecektir.

Her ne kadar bu kural söz ile söylenmesi kolay olsa da matematiksel olarak problem zorluğu 150-200 mertebesinden 18000-22000 seviyesine çıkmaktadır. Diğer bir deyiş ile çözülmesi gereken problem yaklaşık 100 kat daha zordur. Ancak teknolojideki ilerlemeler ve akademik dünyada sunulan yeni çözüm teknikleri (bkz. Derinkuyu, Europen Journal of Operational Research, 2015) bunun yapılabilmesini artık olanaklı kılmıştır. Ek olarak, yerli yazılım, eskisine nazaran 50 kat daha hassas sonuç üretebilmektedir.

duy-2

Esnek tekliflere baktığımızda benzer şekilde en büyük PTF’den daha düşük fiyatlı olanlara kabul garantisi verilmektedir. Bu sebep ile esneklerden kaynaklı fark tutarı da oluşabilir. Diğer bir değişiklik ise esnek tekliflerin artık sadece en büyük PTF’nin olacağı saatte değil fiyatına uygun herhangi bir saatte kabul edilebileceği kuralıdır. Optimizasyon modülü piyasa için hangi saatte daha fazla yarar oluştuğuna karar veriyor ise o saate yerleştirebilecektir. Bu durumda esnek teklif verecek olanların verecekleri fiyata da dikkat etmesi gerekmektedir.
Düzenleyici kuruluş, blok tekliflerin büyüklüğü ile esnek tekliflerin uzunluğuna, birbiri ile ilişkilerine ve teklif yönüne ilişkin teknik detayları Piyasa İşletmecisi tarafından yayımlanacak bir prosedüre bırakarak ileride küçük geliştirmelerin de yolunu açmıştır.

Son olarak oluşan fark tutarı bundan yararlanan kesime piyasadaki işlem miktarları ölçüsünde üleştirecektir. Yanı satış blok ve esnek tekliflerden dolayı oluşan fark tutarı alıcılara, alış bloklardan ötürü oluşan fark tutarı ise satıcılara üleştirilecektir. Yuvarlama farkları ise her iki tarafa da dağıtılacaktır.
Yeni sistemin herkese hayırlar getirmesini temenni ederim.

*”Bu yazı Enerji Panorama dergisinin Haziran 2016 tarihli sayısı için özel hazırlanmış ve yayınlanmıştır. Yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Türkiye Enerji Vakfı’na aittir. Tekrar yayınlanması halinde kaynak gösterilerek bu sayfaya aktif bağlantı sağlanması zorunludur.”

Dr. Kürşad DERİNKUYU

EPİAŞ Genel Müdür Danışmanı-TENVA Direktörü

Kürşad Derinkuyu @Twitter 

*This entry is only available in Turkish.

1 Haziran 2016’da Elektrik Piyasası Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliği’nde (DUY) yapılan değişiklikler ile yeni bir döneme girmiş bulunmaktayız. Bu değişikliklerin kalbinde ise gün öncesi piyasası teklif değerlendirme mekanizmasındaki değişiklikler bulunmaktadır. Teklif değerlendirmeleri yönetmelikten ayrıştırılarak “Gün Öncesi Piyasası Tekliflerin Yapısı ve Tekliflerin Değerlendirmesine İlişkin Usul ve Esaslar” metnine bağlanmaktadır.*

Hatırlanacağı üzere EPİAŞ’ta şahsım Dr. Kürşad Derinkuyu yönetiminde yerli GÖP yazılımı Ağustos 2015’de resmi olarak başlatılmış ve 18 Mart 2016’da test ortamına açılmıştı. Proje çalışanları 10’u tam zamanlı olmak üzere yaklaşık 30 kişilik alanında uzman Dr. Derinkuyu’nun liderliğinde Optimizasyon-Algoritmalar, Fatih Yazıtaş direktörlüğünde Piyasa-Tasarım ve Mustafa Kamil Ata direktörlüğünde Bilgi Teknolojileri Geliştirme Ekipleri’nden oluşmaktadır. Özverili ve yoğun bir mesainin altından kullanıcı dostu modern bir tasarım ve esnek bir yazılım hayata geçirilmiş oldu. Yeni değişikliklere hızlı bir şekilde adapte olabilen bu yazılım ile 1 Haziran 2016’da %100 yerli yazılıma geçişimiz hayırlara vesile olsun. Bu projede emeği geçen herkesin ellerine sağlık.

Peki bütün bu yenilikler piyasa açısından ne anlama geliyor, kısaca bunları inceleyelim. (Ayrıntılı eğitimler hem EPİAŞ tarafında hem de EPDK tarafında ihtiyaç duyuldukça verilmekte ve verilmeye de devam etmektedir.) Yeni usul ve esasları incelediğimizde optimizasyonda kullanılan amaç fonksiyonu, blok ve esnek tekliflerin kabul ve red edilme şartları ile fark tutarının paylaştırılması ana başlıkları oluşturmaktadır. Teminat mekanizması prosedüre bağlansa da ilk etapta büyük bir değişiklik beklenmemektedir. Yeni sistemin oturması ile Tip 1 ve Tip 2 (sistemin ve katılımcının üzerindeki risk ve teminat yükleri) hata miktarını enazlayacak şekilde yeni bir optimizasyon/algoritma üzerinde çalışmalar devam etmektedir. Ancak teminat mekanizması konuyu dağıtacağı gerekçesi ile bugünkü yazımızın konusu değildir.

Amaç fonksiyonuna baktığımızda 3 tanımın geldiğini görüyoruz: Üretici Fazlası, Tüketici Fazlası ve Günlük Toplam Fazla. Üreticinin Fazlası, bir katılımcının eşleştirme sonucu oluşan satış miktarı karşılığı alacağı tutar ile bu miktarı satmak için piyasaya teklif ettiği tutar arasındaki farkı ifade ederken, Tüketicinin Fazlası, bir katılımcının eşleştirme sonucu oluşan alış miktarı için piyasaya teklif ettiği tutar ile bu miktarı almak için ödeyeceği tutar arasındaki farkı belirtmektedir. Günlük Toplam Fazla ise bu iki eşleştirme sonucu oluşan üreticilerin ve tüketicilerin fazlalarının günlük toplamını işaret etmektedir. Bu tanımlar ile birlikte aslında uluslararası literatürde geçen ve dış piyasalarda genelgeçer amaç fonksiyonu olarak kullanılan Social Welfare (Sosyal Fayda) terimi Günlük Toplam Fazla ifadesi ile bizim de düzenlemelerimize girmiş oldu. Artık optimizasyon modeli bu fonksiyonu ençoklamak (maksimize etmek) amacını hedefliyor olacak.

Örneklemek gerekir ise mesela 100 TL/MWh PTF’nin çıktığı bir saatte 60 TL/MWh’den 200 MWh satış yapmak isteyen bir üretici (100-60)X200=8000 TL istediğinin üzerinde kazanç elde etmiş iken, aynı şekilde 150 TL/MWh’den 70 MWh alış yapmak isteyen bir tüketici (150-100)X70= 3500 TL daha az ödemiş bulunmaktadır. Aslında etkin bir piyasada teklifler marjinal maliyetler üzerinden verildiğinden aynı zamanda bu kazançlar üretici ve tüketicilerin karına tekabül etmektedir. Bütün üretici ve tüketicileri bu şekilde topladığımızda ise piyasanın elde ettiği toplam kazancı yani Günlük Toplam Fazlayı (Social Welfare) elde etmekteyiz.

duy-1

Bir diğer değişiklik blok ve esnek tekliflerin değerlendirmesinde yaşanmaktadır. Blok tekliflere baktığımızda ise optimizasyon modeli blok satış teklifinin fiyatının bloğun kapsadığı saat dilimleri için hesaplanan NPTF’lerin aritmetik ortalamasına eşit ya da ortalamasından düşük olduğu durumlarda kabul edildiği, yüksek olduğu durumlarda kabul edilebileceği ve blok alış teklifinin fiyatının bloğun kapsadığı saat dilimleri için hesaplanan NPTF’lerin aritmetik ortalamasına eşit ya da ortalamasından yüksek olduğu durumlarda kabul edildiği, düşük olduğu durumlarda kabul edilebileceği, şekilde hesaplama yapar.

Önceki modelin aksine artık ilgili ortalama fiyatın altındaki satış blokuna ve üstündeki alış blokuna kabul garantisi geldiğini görmekteyiz. Eski modelde ortalama fiyatın altındaki bir satış bloku reddedilebilirken üstündeki bir blok da fark tutarı ödenerek kabul edilebiliyordu. Bu durum, pek çok tartışmayı da beraberinde getiriyordu. Bunun yerine artık fiyata duyarlı kabul garantisi ile bu sorunun üstesinden gelindiği anlaşılmaktadır. (Kabul garantisinin dışında kalan istisnalar ise arz veya talep yetersizliği ile ilişkilendirilmiş bloklardır.) Şekil 2, yeni ve eski sistemleri satış blokları özelinde göstermektedir.

Bilindiği üzere ideal durum satış bloku için altı kabul ederken üstü reddetmektir ancak gerçek veriler ile bu sonucu her zaman elde etmek matematiksel olarak mümkün değildir. Gerçek veriler ile ideal durumun oluşma olasılığı ise ülkemiz piyasası için 1/7’dir. İdeal durumun her zaman oluşmayacağına örnek vermek gerekir ise 100TL/MWh saatten satılmak istenen bir blok rededildiğinde ortalama fiyat 105 TL iken kabul edildiğinde 95 TL oluyor ise (geri kalan herşey sabit varsayımı altında) bu blok kabul mü red mi edilmelidir? Geçmiş sistemde her ikisi de mümkün iken, yeni sistemde sorunun cevabı artık kabul edilmelidir olmuştur. Böylece eski sistemde piyasa oyuncuları cevabın doğruluğu ya da yanlışlığı hakkında bilgi sahibi olamıyor iken artık cevabın doğruluğu piyasa oyuncuları tarafından da teyit edilebilecektir.

Her ne kadar bu kural söz ile söylenmesi kolay olsa da matematiksel olarak problem zorluğu 150-200 mertebesinden 18000-22000 seviyesine çıkmaktadır. Diğer bir deyiş ile çözülmesi gereken problem yaklaşık 100 kat daha zordur. Ancak teknolojideki ilerlemeler ve akademik dünyada sunulan yeni çözüm teknikleri (bkz. Derinkuyu, Europen Journal of Operational Research, 2015) bunun yapılabilmesini artık olanaklı kılmıştır. Ek olarak, yerli yazılım, eskisine nazaran 50 kat daha hassas sonuç üretebilmektedir.

duy-2

Esnek tekliflere baktığımızda benzer şekilde en büyük PTF’den daha düşük fiyatlı olanlara kabul garantisi verilmektedir. Bu sebep ile esneklerden kaynaklı fark tutarı da oluşabilir. Diğer bir değişiklik ise esnek tekliflerin artık sadece en büyük PTF’nin olacağı saatte değil fiyatına uygun herhangi bir saatte kabul edilebileceği kuralıdır. Optimizasyon modülü piyasa için hangi saatte daha fazla yarar oluştuğuna karar veriyor ise o saate yerleştirebilecektir. Bu durumda esnek teklif verecek olanların verecekleri fiyata da dikkat etmesi gerekmektedir.
Düzenleyici kuruluş, blok tekliflerin büyüklüğü ile esnek tekliflerin uzunluğuna, birbiri ile ilişkilerine ve teklif yönüne ilişkin teknik detayları Piyasa İşletmecisi tarafından yayımlanacak bir prosedüre bırakarak ileride küçük geliştirmelerin de yolunu açmıştır.

Son olarak oluşan fark tutarı bundan yararlanan kesime piyasadaki işlem miktarları ölçüsünde üleştirecektir. Yanı satış blok ve esnek tekliflerden dolayı oluşan fark tutarı alıcılara, alış bloklardan ötürü oluşan fark tutarı ise satıcılara üleştirilecektir. Yuvarlama farkları ise her iki tarafa da dağıtılacaktır.
Yeni sistemin herkese hayırlar getirmesini temenni ederim.

*”Bu yazı Enerji Panorama dergisinin Haziran 2016 tarihli sayısı için özel hazırlanmış ve yayınlanmıştır. Yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Türkiye Enerji Vakfı’na aittir. Tekrar yayınlanması halinde kaynak gösterilerek bu sayfaya aktif bağlantı sağlanması zorunludur.”

TENVAhttps://www.tenva.org
Türkiye Enerji Vakfı (TENVA), enerji kaynakları, teknolojileri, politikaları ve enerji piyasalarında gerçekleşmekte olan ulusal ve uluslararası gelişmelere aktif katkı sunmak için 2012 yılında faaliyetlerine başladı. Enerji sektörüne özel Türkiye'nin ilk ve tek düşünce kuruluşu olmanın verdiği ağırlıkla çalışmalarını gerçekleştiren TENVA bünyesinde; Enerji Teknolojileri ve Sürdürülebilirlik Araştırma Merkezi, Uluslararası Enerji Politikaları ve Diplomasisi Araştırma Merkezi, Enerji Piyasaları ve Düzenleyici İşlemler Araştırma Merkezi yer almaktadır. TENVA, dünya piyasalarındaki eğilimler ve politik gelişmeler dikkate alınarak; uluslararası bir bakış ve disiplinler arası bir anlayış ile sektörü ele alıyor ve bu anlayış çerçevesinde 2013 Haziran ayından bu yana aylık olarak Enerji Panorama dergisini yayınlıyor.

Benzer

Sosyal Medya

513BeğenenlerBeğen
431TakipçilerTakip Et
13,416TakipçilerTakip Et

Haber bültenimize abone ol

E-Bülten abonemiz olun, enerji sektörüne dair en güncel haberler ve duyurular her hafta e-posta adresinize gelsin.

spot_img

En Son Haberler