Serhan ÜNAL
TENVA Araştırma Merkezi-Araştırmacı
Toryum konusu Türk basınında sıklıkla abartılarak gündeme getirilir, Türkiye’nin muazzam toryum rezervleri olduğu ve sırf bunları satsa yedi nesline yeteceği gibi hikayeler anlatılır. Gerçek ise biraz farklı. Toryumun aslında ekonomik bir potansiyeli var çünkü, nükleer santrallerde elektrik üretiminde kullanılabilecek bir element. Nükleer ama, uranyumdan çok farklı. Hem atıkları çevresel açıdan daha az zararlı, hem de atıkların yarılanma ömrü ve miktarı çok daha az. Bu açıdan aslında toryum, çevre dostu bir nükleer enerji fırsatı sunuyor. Ne gariptir ki, Dünya’da akademi ve basın çevrelerinde bu konu ‘toryum yarışı’ (thorium race) olarak ele alınmaktayken, Türkiye’de bu iş yanlış şekilde konuşulduğu için, toryumun imajına da zarar verilmiş oluyor.
İşte bu zararın telafi edilmesi ve Enerji Bakanlığı’nın hazırlamakta olduğu toryum stratejisine katkıda bulunmak amacıyla, Türkiye Enerji Vakfı (TENVA) bünyesinde, “Türkiye’de Toryum: Enerji, Ekonomi ve Siyasette Fırsatlar” başlıklı bir rapor hazırlandı. Tanıtım toplantısı 24 Şubat’ta Ankara’da yapılan raporda, toryum konusunda bugüne kadar yapılan çalışmalardan çok farklı bir usul izlendi ve toryumun Türkiye’nin enerji, dış politika, ekonomi ve çevre alanlarındaki pozisyonuna ne gibi katkılar yapabileceği tarafsız bir pencereden incelendi.
Rapora göre Türkiye’nin toryum konusundaki zafiyetleri konunun magazinleştirilmiş olmasından kaynaklanan gerçekdışı kamuoyu algısı, ilerlemeyen bürokratik mekanizma ve çarpık Ar-Ge politikası. Diğer taraftan, Türkiye’nin Dünya’daki ikinci büyük toryum rezervine sahip olduğu uluslararası kaynaklardan teyit edilmekte ve Dünya’da toryum stratejisine sahip 10 ülke olduğu belirtilmekte. Bu ülkelerin ABD, Çin, Rusya, Birleşik Krallık, Fransa, Japonya, Güney Kore, Norveç, Belçika ve Hindistan olduğu söylenen raporda, çok ilginç bir noktaya daha dikkat çekiliyor. Toryum teknolojisi geliştiren ülkelerin arasında, Japonya ve Kore gibi hiç toryum sahibi olmayan ülkeler olduğuna! Bu aslında, bir bakıma meselenin özeti gibi.
Raporda verilen tüm bilgiler değerlendirildiğinde, ortaya şu sonuç çıkıyor: Toryum aslında, enerji sektöründe ciddi bir potansiyele sahip olmakla beraber; değerli olan asıl şey toryumun hammaddesi değil, teknolojisi. Sadece topraktan çıkarıp satarak, raporda uzun ve detaylıca anlatılan dört fırsat alanının hiçbirinin elde edilemeyeceği aşikar. Her konuda olduğu gibi bu konuda da asıl değerli olan bilgi ve teknoloji. Çin’in sadece 2015 yılı için 350 milyon$ ayırdığı ve 750 araştırmacı istihdam ettiği toryum Ar-Ge projesinin de amacı bu teknolojiyi üretmek. Türkiye’nin belki bu ölçekte bir proje geliştirmesi kısa vadede mümkün olmayabilir ama, raporda önerilen üç aşamalı strateji ile, Türkiye’nin dört fırsat alanında ciddi kazanımlar elde etmesi mümkün olabilir. Alanında ilk ve tek olma özelliğini taşıyan “Türkiye’de Toryum: Enerji, Ekonomi ve Siyasette Fırsatlar” başlıklı rapor, toryum konusundaki birçok detayı da, genel okuyucunun anlayacağı sadelikte özetlemekte.